banner1524

Koronavirüs tehdit ve tehlikesine karşı alınan tedbirler doğrultusunda iki gün eve mahkum ve mecburuz. Sokağa çıkma yasağı var.

Bu ortamda, bu saatte, bu sıkıcı zamanda siyaset ne yazılır, ne okunulur. Biraz bizden bahsetsem diyorum, yani basın camiasından. Gazetecilerden.

Size sorsam, desem ki, ‘en iyi gazeteci kim, ya da nasıl olmalı?’

Ama sakin olun, eleştirirken, cevabını verirken her şeyi usuletle ve suhuletle yerine getirin! Şu sokağa çıkma yasağının olduğu günde, şekeriniz, tansiyonunuz ve kolesterolünüz fırlamasın, tavan yapmasın.

Vebal alamam bu yaştan sonra!!

*

Tabi bu mesele pirinç gibi çok su çeker, çok kişiyi adres gösterir, çok kişiyi hedef tahtasına oturtur ve çok kişiye de ‘helal olsun!’ dedirtir.

Soru manyak? Hele bu zamanda gazetecinin tarifini yapmak ciddi bir mesele. Bir belediyeyi yönetmek kadar zor mu, bilemem…

Bizi yönetenlerin idrakine, anlayışına ve bakış açısına göre en iyi gazeteci…

Bir; Olur olmaz, incir çekirdeğini doldurmayacak meseleyi büyütüp büyütüp, ısıtıp ısıtıp kamuoyu gündemine getirmeyen…

İki; Her yanlışa, her eğriye, her doğru olmayana alkış tutup, ‘aferin, helal olsun, bravo!’ deyip şakşakçılık yapanlar…

Üç; Kamuoyunun tepkisini çekse de, onlarca israfı, binlerce rantı, yüz binlerce yolsuzlukları görmezden gelip, gözlerine perde çekenler…

Dört; İçinden nefret ettiği halde, sevmediği halde, icraatlarına onay vermediği halde, kime ne diyet borcu var ise, yılışık yılışık ‘başkanım merhaba!’ diye sırıtanlar ve iki büklüm eğilenler…

Beş; Kaşının üzerinde gözü olduğunu bile bile, suratsız, hapishane kaçkını adama, ‘sen ne kadar da yakışıklısın öyle!’ diye güzellemeler düzenler.

Altı; Tepkilere rağmen, ‘en büyük sensin, senden büyük başkan yok!’ diye alkış tutan, tezahüratta bulunan, sözüm ona gazeteciyim diye gezinenler…

Yedi; Yalakalıkta bir numara olup, bunu reklam ve gurur vesilesi haline getiren omurgasızlar…

Sekiz; Hizmette sınır yok. Kamuoyunun beklentisi yüksek iken, hiçbir iş yapmayan, geçmişe kalkıp kötü söyleyen, kimseye randevu vermeyip, ikide bir ‘paramız olursa yaparız!’ dedikleri ve düşündükleri halde, yapılanlara sığınanlara alkış tutanlar…

Dokuz; İnsanlara tepeden bakıp, alnının çatından konuşanlara ve pot kıranlara karşı; ‘Peh, peh! Ne güzel konuştunuz, ağzınızdan bal damlıyor valla!’ diye methiyeler düzenler…

Ve on; Eleştirmeyenler… Neyin beklentisi ise aklından geçenler, beklenti içinde olanlar…

*

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Bu kategoriye kendimi de koyarak size soruyorum. Bu şehirde en iyi gazeteci kim?

Ya da en iyi gazeteci kime denilir? Gazeteci nasıl olmalı, gazetecinin tarifi nedir size göre?

Hadi cevabını verin bakalım!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527