Bu yazımın ana teması çok sevgili Bertiz ve bu bölgenin akil insanı Bekir Eryılmaz!
Dün, lokanta@cafe anlamında yeni bir icat çıkartan Kalehan’a gittim davet sebebiyle. Güzel bir mekân. Manzarası, müşteri ve hizmet memnuniyeti on numara beş yıldız.
Davet eden de senelerdir tanıdığım, dost bildiğim, siyasetin ve ticaretin ana unsuru Bekir Eryılmaz idi.
Deprem sonrası bir silkinme, bir kendilerine gelme gereği duyan, bu meselede sadece sorumluluk değil, yetki almayı da kendilerine hak gören 50 kadar Bertiz'in her bölgesinden dostlarla birlikte iken, bu anlamlı buluşmaya ev sahipliği yapan Bekir Eryılmaz, Mehmet Ali Saman ve Ali Hekimoğlu’na dikkat ettim, bu kez çok kararlılar, çok ısrarlılar. Bir duruş sergilemek, göstermek istediler.
Neyde ısrar ediyorlar derseniz söyleyeyim, ‘Bizi artık biz yönetelim!’
*
Önce İsa Uslu kardeşimizin duası, ardından tanışma faslı ile başladı toplantı. Eryılmaz Boyalı mahallesinden. zaten katılımcıların da neredeyse tümü Boyalı'dtandı.
Ve bölgenin bütün mahallelerinden gelenler vardı. Bertizililerin yoğun olduğu Elmalar’dan bile.
Bugün her iki metropol ilçede yaklaşık 100 bine yakın Bertizli var. Yoğunluk Dulkadiroğlu ilçesinde. Yani, bir anlamda ilçenin ve seçimlerin kaderini belirleyen, yeri gelirse değiştirebilecek kitle.
Bekir Eryılmaz dâhil hadi dediğinde tüm kitleyi peşinden sürükleyecek çok sayıda akil insan var o bölgede. Bu bölgenin hafızası kimseler bunlar.
Eryılmaz, önce misafirlere davete icabet ettikleri için teşekkür ederken, sık sık tekrarladığı bir cümle vardı, ‘Statükoya dur diyelim, yeter artık!’
Bu bir tepkiydi. İstiyordu ki özellikle Dulkadiroğlu şehrin evlatları tarafından yönetilsin, hayat bulsun!
*
Depremden sonra bazı belediye başkanlarının kaç gün sonra ortaya çıktığının da altını çizdikten sonra, ‘Maraş’ın kaderini değiştirelim, Dulkadiroğlu’nu büyük köy olmaktan kurtaralım!’ cümlesi dikkat çekiciydi.
50’ye yakın isim, bu kez de kendilerine oy verilmesini istiyordu. Yine Eryılmaz’ın bir cümlesi daha vardı ki, manidardı; ‘Biz duranlarla yürüyeceğiz!’ korkaklığı, ürkekliği ve kararsızlığı bir tarafa bırakmanın zamanının geldiğine işaret ediyordu.
Konuşmalara, eleştirilere, zaman zaman yükselen sert tepkilere baktım da, Bertiz halkının yüreği, bağrı yanık. 50 kişilik gurup içinde her partiden insan var. Ama bu seçim öncesi güç birliğinde kararlılar. Sürekli Bertiz iktidarından söz edildi. ‘Cesur olalım, korkaklığa, ürkekliğe gerek yok!’ vurgusu yapıldı.
Geleceğe dair neler yapılabilinir tartışıldı.
*
Çok büyük bir iddia daha ortaya atıldı, bu bölgede imar uygulamaları sırasında parsellerle, sınırlarla oynandığı…
Büyükşehir dâhil belediyelerden randevu alamadıklarını da ileri sürdüler. Bazı belediyeleri beceriksizlikle, korkaklıkla itham ettiler.
Bir çıkış yolu, bir yol haritası arıyorlardı, bu toplantı da bu ihtiyaçtan kaynaklanmıştı. Bir parti üzerinde, bir aday üzerinde konsensüs içindi arayışlar. Bakalım, ileriki zaman dilimi neler gösterecek!
Yazı uzayıp gider deş tek cümlede özetleyerek bitirmek istiyorum.
Bertiz bölgesinde yaşayan halkın yüreği yanıktı.