banner1524
 Bu sitemi, bu kahırlı yazıyı Nuh Gönültaş yazmış. Ben de ondan arakladım.

Yedi düvel de biliri ki, benim sadece paralel yapı ile herhangi bir yapı ile alakam yok, olmadı. Olamaz da zaten. Ancak, elime dahi almadığım, okumaktan imtina ettiğim havuz medyasının her Allah’ın günü, yemek bile üç öğün yenilirken, bunların her dakika, her saat paralel yapıya bindirmesini, hakaret etmesini doğrusu garipsiyorum.

Be kardeşim, düne kadar kanka idiniz, yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmiyordu, aynı yağmurda ıslanıyor, aynı şemsiye altında yürüyordunuz. Aynı deliğe parmağınızı sokuyor, aynı güneşin ışınları altında bronzlaşırken, öküz öldü ortaklık bitti der gibi, ne oldu da bu hallere düştünüz, düşman kardeş oldunuz! Babanız aynıydı, aynı anadan birdiniz. Türk filmlerinde olur ya, hani,  son sahnede kızın-babası-anası gelir, birbirini seven gençlere seslenir, ‘siz kardeşsiniz’ der ya, öyleydiniz.

 

Peki ey havuz medyası. Size ne oluyor da kraldan çok kralcı kesiliyorsunuz.  Aklınızı, iradenizi kiralığa çıkarttınız ya da peynir ekmekle mi yediniz?  Klavyeye dokunan elleriniz ile beyniniz, zihniniz,  dininiz ve insani duygularınız,  hatta vicdanınız arasındaki irtibatı kesmek için size ne vaad edildi doğrusu merak ediyorum.

Siyasi amaçlarla suçladığınız insanların hiç de suçladığınız gibi olmayacağı ihtimalini hiç hesaba katıyor musunuz? Yahu arkadaşlar, dostlar, edelerim, nasıl da sallıyorsunuz öyle işkembe-i kübradan. Dikkat ediyor musunuz, sayfalarınızdan ve ekranlarınızdan iğrençlik akıyor, size de sıçrıyor ama görmüyorsunuz.

Sizleri tanıyorum, hepinizi biliyorum. Çok iyi çocuklarsınız. Bunu bildiğim için de, parmaklarınızın, beyninizin ve vicdanınızın başkalarının emrine girdiğini düşünmüyor değilim. Beni de aptal, ahmak bellemen o kadar! Yahu edeler,  siz nasıl gazetecilersiniz ki, her türlü söyleminizi siyasi amaçlarınıza göre şekillendirip, geçici bir iktidar uğruna bu derece saldırgan, bu derece kutuplaştırıcı olabiliyorsunuz. Milleti siz bölüyorsunuz, siz parçalıyorsunuz. Yazılarınızdan, haberlerinizden zehir akarken, acaba vicdanınız da rahat ediyor mu?

 

Bazen gülüp geçiyorum. Neye güldüğümü de bilmiyor, anlamıyorum doğrusu. Gülüyorum ama güldüğüm satırlarınızı, cümlelerinizi aktarmaya da imtina ediyorum. Ne olur ne olmaz, bu günahınıza, suçunuza ortak olurum diye…

Sahi, ne oldu size? Siz önceleri böyleden değildiniz, sonradan mı oldunuz? Yoksa gerçekte böyleydiniz de, geçtiğimiz aylarda yaşanan yolsuzluk ve hırsızlık olayları üzerinizde iyot etkisi mi yarattı. Çok mu beklediniz hep birlikte işkembe-i kübradan sallayacağınız günü, günleri…

yahu biraz akıllı olun, aklı selim hareket ed

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527