Fethi Çokkeser ve Recep Aydemir, bizim insanlarımız…

12 Haziran 2013, 12:43

3975 kez okundu.

Bu kaçıncı yazı, sayısını unuttum. Bu takımın senelerdir içinde olan, takımın olduğu kadar, kentin kokusunu, dokusunu ve rengini bilen teknik adam Fethi Çokkeser, FaturaVizyon Kahramanmaraşspor A.Ş. kadar şehrimiz için de bir şans.

Şampiyonluklar yaşattı bize. Sevgili Fethi hocam için çok yazı yazdığım için, kendisini çok sevdiğim için lafı uzatmak istemiyorum. Onun bu kent için bir artı değer olduğuna inanıyorum.

Bunu daha önce haber yaptığımız bu takımın eski kulüp başkanlarından Demir Emirmahmutoğlu da söylemişti. “Kahramanmaraşspor’un en büyük şansı Fethi Çokkeser gibi bir hocaya sahip olması” demişti.

Hakikaten öyle. İçimizden biriydi. Başarısı da ortada zaten.

Recep Aydemir… Her ne kadar Elazığlı da olsa, neticede bu kentin evladı. En verimli dönemi bu şehirde geçti, bu şehirde yıldızı parladı, bu şehirde futbol oynadı, kırmızı beyazlı takımda hocalık yaptı, hep Recep kaptan olarak anıldı.

Bunlar yazılır söylenirken, kimse de çıkıp Recep Aydemir aleyhine iki kelam etmedi. Edemezdi çünkü ne mesleki, ne ahlaki sabıkası olmadı. Adam gibi adamdı. Spor yaşamı boyunca kırık çizgileri hiç olmadı. Belki futbol oynadığı dönemlerde başarısız olduğu, formundan uzak kaldığı anlar, günler olmuştur. Her profesyonel futbolcuda yaşanan hadiseler. Çünkü insanların günü gününe uymuyor, tutmuyor.

Ancak sevgili Recep Aydemir, Kahramanmaraş Belediyespor’un teknik direktörü olunca, inanın sevindim.

Bize ve bana göre iyi bir tercihti, mükemmel bir seçimdi.

Dikkat ettim, herkes aynı kanıdaydı.

Bugün Belediyespor Sosyal Tesislerinde imza töreni vardı. Gerek Belediye Başkanımız Mustafa Poyraz, gerekse Cevdet Kabakçı ile gerekse de Kulüp Başkanı sevgili Mustafa Semerci, hep iyimser sözler sarfettiler.

Bu söylenenler, ortaya dökülen cümleler hem Belediyespor için, hem de sevgili Recep Aydemir için güzel şeylerdi.

Kendisinden beklenti büyüktü. Tabi her teknik adam beklentiler içinde olur. Onu o göreve getirenler, üzerine sorumluluk yükleyenler de hakeza… Takım başarısız olduğunda, yenilgiye-hezimete uğradığında fatura ilkin teknik adama kesilir, medya da mal bulmuş mağribi gibi çullandıkça çullanır, neredeyse paçavrası çıkarılır, illa ki bir kurban gerekli ya, o da teknik adamdır ilk akla gelen, vur abalıya misali vur denilince de öldürülmeye kalkışır insanoğlu.

Lakin takım başarılı olduğunda, zaferden zafere koştuğunda bu başarıyı paylaşan, ortak çıkan çok olur. O vakit teknik adamın esamesi bile okunmaz.

Önemli olan her platformda yönetimin teknik adamın arkasında olması, onu desteklemesi. Taraftarı ile basını ile, yönetimi ile Recep kaptan arkasında bir desteğin olduğunu bildiği sürece, başarı kendiliğinden gelecektir.

Bize, yani basına düşen, sevgili kaptana, yeni teknik adama destek vermek. İmza töreninde konuşması makuldü, mantıklıydı, akil insanlara yakışır açıklamalardı. Altyapıya önem verecekti, bu kentin değerlerine sahip çıkacak, adam gibi adamlar yetiştirecekti. Yani sporcunun da karakterlisini istiyordu. İstemesi haklıydı, çünkü kendisi karakter sahibi bir örnek sporcu idi. Her açıdan…

Kulüp Başkanı Mustafa Semerci’yi severim. Her insanın başarılı dönemlerinde başarısızlıkları da olmuştur. Ki çalışan insan, üreten kimse hata yapar. Dün konuşurken yer yer özeleştirilerde de bulundu. Hatalarından örneklere sergiledi, ama yine de dürüst davrandı, giden ve geçmişte görev alan arkadaşları için tek olumsuz kelime etmedi, teşekkür ederek kendisine ve bir spor adamına yakışan açıklamalarda bulundu.

Ha, eleştiri diyorsunuz, tabi ki olacak. Ama kırmadan, ama dökmeden, ama tahribata yol açmadan, ama incitmeden… Yeri geliyor hepimiz hata yapıyoruz. Hatasız kul yok. Mustafa Semerci de hata yapacak, Recep Aydemir de… Hata insanlar için.

Ama eleştirirken de insaf ve ölçüyü kaçırmasak iyi olur. Çünkü biz bu şehrin evlatlarıyız, onlar da bizim kardeşlerimiz, evlatlarımız. Bardağın dolu tarafından bakıp, maksadın üzüm yemek olduğunu aklımızdan çıkartmamalıyız!

Hayırlı olsun, hoş geldin sevgili Recep kaptan! Allah utandırmasın!