FETHİ Çokkeser’e sahip çıkmak!

22 Ağustos 2015, 13:27

382 kez okundu.

Fethi Çokkeser, bir spor adamı. Teknik patron. Üstelik de bu kentin has evladı. Gençliğinde spora, futbola emek ve gönül vermiş, formasını bu takım, bu şehir için ıslatmış, çamur dinlememiş, kar dememiş, yazı - kışı unutmuş, hep Kahramanmaraşspor için çarpmış yüreği.

Spora, futbola senelerini, yüreğini vermiş bir çılgın adam.

Ilıca’da olmam sebebiyle toplantısına gidemezsem de, gönlümün yarısı sevgili Fethi Çokkeser’de olduğu için, çok da esef etmedim.

Bu meselede sevgili Akif Arslan da yazmış, tabi amatör sporu, bu kentin içindeki sportif etkinlikleri ve kişileri onun kadar analiz etme şansım ve yeteneğim olmadığından, dilim döndüğünce bu meseleye Fransız kalmak istemedim.

Akif doğru söylemiş, sevgili Çokkeser bir marka. Eee, marka şehrin marka spor adamı olacak. Hani siyasetçilerimiz, yerel yöneticilerimiz her fırsatta demiyorlar mı, ‘Maraş’ı marka şehir yapacağız’ diye. Biz de diyoruz ki, marka teknik adamların ve yöneticilerin olursa marka olursun. Demekle olmuyor bu işler. Siyasetçisi, sivil toplum kuruluşları, bürokratı, gazetecisi, yerel yöneticileri, esnafı vs. ne varsa aklınıza gelen, marka şehrin birer unsuru, elamanı, öğesi olması gerek ki, marka şehir ünvanını hak edesin, o ünvana layık olasın.

Ben de kendime ‘marka gazeteci’ diye bir isim taksam, herkes bir tarafı ile bana güler.

Mesela yani…

Tek kusuru, her yerde her şeyi her yerde söylemesi, konuşması. Biraz dilini tutsa, cümleleri özenle seçerek konuşsa, mesele kalmayacak da, bu da onun dürüstlüğünü, açık ve net olduğunu, dobra birisi olduğunu, yalakalıktan ve yavşaklıktan nefret ettiğini gösterir ki, her doğru da her yerde söylenmiyor azizim.

Gerek Kahramanmaraşspor’a, gerekse Büyükşehir Belediyespor’un başına çok teknik adam geldi gitti, verimli oldular, olamadılar, ayrı mesele.

Fethi Hoca farklı. Çok maceralı, çalkantılı dönemler yaşadı. Kendinden verdi, ancak dürüstlüğünden, yiğitliğinden taviz vermeden, ‘ben buyum, işinize gelirse’ diyerek takımlarımız için tüm yeteneğini gösterdi.

Ancak bizim Maraş’ta elinki tatlı gelir, kendi insanımıza, kendi değerlerimize sahip çıkmayı bilemediğimiz için, birini inciteceksen, vur abalıya misali abandıkça abanıyor, ecelinden evvel öldürmek için fırsat kolluyoruz.

Evet, meyveli ağaç taşlanırmış. Bize göre, spor camiasına göre Fethi Hocam başarılı bir spor adamı, teknik patron. Ancak onun gölgesinde kalmak istemeyenler, onun başarısı altında bulunmaktan ar edenler, yarın kapının önüne koyarlarsa şaşırmayın.

Geçmişte yaşadık, gördük bunları.

Bu meselede çok şey yazarım da, Zülfiyâre dokunur.

O bakımdan, maraza çıkmasın diye kısa kesiyorum, Maraş havası olsun diyorum.

Hani dondurmamız var ya, ‘Maraş usulü’ diye. Bizde herşey Maraş usulü üzerinden gittiği için, ancak bu kadar ilerleyebiliyoruz.

Başarılar, yolun açık olsun sevgili dostum.

NOT: Yarın sezonun ilk maçı için sahaya çıkıyoruz. Deplasmanda… Dilerim ilk maçı galibiyetle açarız. Hadi hayırlısı…