Biliyorum, yolları ayırmadınız ama, futbol altyapı sorumlusu yaptınız. Emeğini, başarısını bir çırpıda göz ardı ederek…
Yazının başlığını okuyanlar, bugün spordan, futboldan bahsedeceğimi şıp diye anlamıştır. Çünkü, sevapları ile, günahları ile (varsa tabi) Kahramanmaraş Belediyespor’u BAL liginden alıp üçüncü lige taşıyan isim Fethi Çokkeser ile teknik direktör olarak anlaşmadı.
Sebep?
Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’da teknik direktörlük yapan Erol Azgın getirilmiş yerine. Bizim Maraş’ta amatör ve profesyonel takımlara senelerini ve ruhunu veren Hüseyin Azgın dururken, Kahramanmaraşspor’u yıllar önce süper lige taşıyan ekipte yer alan, futbol ile özdeşleşmiş marka isimler Ferhat Özdemir, İzzet Kazancı, Ejder Orak, Mesut Çanak ve Halil Yücel ne güne duruyordu?
*
Deli doludur ama, (hocam kusura bakma, mecbur kaldım, yazdım) bu kentin yiğit evladıdır Fethi Çokkeser. Ne yaparsa yüreğiyle yapar, yaptı da… Siz Erol Azgın’ı getirdiniz, hayırlısı olsun. Dilerim başarılı olur, gururumuz Belediyespor’u hak ettiği yere taşır. Taşır da, yarın Erol Azgın’ın kafasını bozduğunuzda, parasını vermediğinizde (ya da geciktirdiğinizde) çeker gider de, Fethi Hoca’nın böyle bir derdi-düşüncesi olamayacağı gibi, memleketi için, takımı için çıkartıp cebindekini verir.
Maraş’ta adam kalmadı, teknik direktörlük yapabilecek yetenekte o kadar evladımız varken, bu isimlere kıran mı girdi de, Azgın’laşıyorsunuz!
Fethi hocama gazoz parası verip, ”Al şunu idare et!” deseniz sesini çıkartmaz da, dışarıdan gelen adam 200-300 bin liradan aşağısına imza atar mı dersiniz?
*
Şimdi…
Düne kadar Belediye, bütçeden spora para ayırıyor, takım BAL liginde iken destek çıkıyordu açık açık. Şimdi durum değişti. Belediyelerin sadece amatörlere yardım yapma yetkisi varken, tabi Belediyesopar’a harcayacağı parayı, amatörlere harcanmış gibi gösterip, yine takıma para desteği sağlayacak.
Yoksa, resmi olarak takıma para vermesi yasak!
Mustafa Semerci de kulübün başkanı ama, kimse kusura bakmasın, bu saatten sonra takımda patron, eski polis memuru, liglerin en kaliteli hakemi, artık bizden biri sevgili dost Bünyamin Gezer.
Tek yetkili o… Gezer ne derse, kanun hükmünde kararname…
Gerisi hikâye…
Bir de, sayın Gezer’den özür dileyerek yazıyorum, 3 ligde top koşturan bir takıma sportif menejer şart mıydı?
*
Tabi biz bunları yazıyoruz ama asıl ve son kararı verecek olan patron, yani Belediye… Lakin biz de düşüncelerimizi yazmak zorundayız ki, bundan bizi kimse alıkoyamaz!
Vefa denen bir şey var. Bana ve bize göre takım Fethi Çokkeser ile yoluna devam etmeliydi. Takımın ruhunu biliyordu, altyapıya önem veriyor, disiplini elden bırakmadığı için de zaten takım başarıdan başarıya koştu, onunla yola devam edilmeliydi.
Şimdi, Antep’ten Azgın gelecek, 3. ligde top koşturacak yetenek ve kapasitede 4 - 5 oyuncumuz varken, göreceksiniz bunlar bile ekarte edilecek, yerine Antep’ten ne kadar eski, hurda oyuncu varsa takıma doldurulacak, bizim şehrin evlatları kapının önüne konacak!
Dilerim yanılırım ama, biz bu filmi kaç kez seyrettik. Tekrarına tahammülümüz yok!
*
FETHİ ÇOKKESER NE DİYOR?
Evet, yazının tam burasında Fethi Çokkeser’i aradım. İster istemez buruk. Sen evladı dünyaya getiriyorsun, sonra birileri gelip elinden alıyor. Oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi, ortada kalıyorsun sap gibi…
Ha, sayın Bünyamin Gezer ile görüşmüş Fethi hoca. Gezer’in önerdiği görev, altyapı koordinatörlüğü.
Tabi kulağına gelen söylentilerden o da rahatsız.
“Ben Başkanıma saygı duyuyor, Belediyespor’u çok seviyorum. Onların ekmeğini yedim, başarılı olmalarını dilerim. Kimseyle sorunum yok, olmadı. Ancak, Belediyespor’dan gelecek her türlü göreve hazırım, varım. Çünkü o doğan çocuğu biz yetiştirdik, büyüttük. Bana teklif edilen altyapı koordinatörlüğü de aslında mantıksız değil. Bizim de başarımız meydanda. Tabi gönlüm takıma teknik patron olarak kalmaktı”
Bunlar, sevgili Fethi Çokkeser’in Mehmet Fiskeci’ye aktardığı cümleler.
Yine de sevgisini, saygısını kaçıncı kez dile getiriyor, her göreve hazır olduğunu yineliyor, Bünyamin Gezer gibi sporda marka olmuş bir otoriteye inanıyor, güveniyor, onunla çalışmanın gururunu yaşayacağını söylese de, etik olanının da teknik patron olarak devam etmek olduğunu söylemekten kaçınmıyor.
NOT: kulağımıza gelenlere bakılırsa, Vizyon Gurubu elinde olan Kahramanmaraşspor A.Ş. elden gidiyor! Dilerim dedikodudan ibaret olur, dilerim yalan çıkar.
İKİNCİ NOT: Bugün, Sabah/Güney ekinde, sevgili kardeşim Sırrıberk Arslan’ın yazısını okudum. Okudum ve altına tükenmez kalemle imzamı attım.
Bu şehirde, bu takımın sırtından para kazanıyorsan, bu şehre, insanlarına hakaret etmeyecek, küçümsemeyecek, belediye başkanına “o adam…” demeyeceksin.
Sonra, bu şehrin namusunu kurtarmak size kaldıysa, yazıklar olsun bize! Demek biz o savaşı nafile yere yapmışız, demek nafile yere kanlar dökülmüş! Fransızlar gitti ama...
Yani… Yanisi şu, herkes haddini ve hududunu bilecek!