banner1524
  

 

Gazeteci futbolu seviyorsa bir takım tutabilir, bir şarkıcı-türkücü her neyse, sempati duyabilir ama bir siyasi partinin mensubu, sempatizanı olduğunu söyleyemez, ima dahi edemez ve hissettirmek gibi bir çaba içinde olamaz.

Hastalığın sebebi belli, tarafgirlik! Anlayış aynı, hiç değişmiyor.  Gazeteciliği öyle bellemişler, öyle öğrenmişler, öyle görmüşler.

Gazeteci dediğin taraf tutar, gazeteci milleti yandaş olur! Başka türlüsü yok sanki.

Şartlar ne olursa olsun, gazeteci mesleğini icra ederken sadece doğruların yanında durur, durmalı. Tüm kimlikleri unutur, sadece gerçekleri dile getirir. Başka türlüsü gazeteciliğin konusu olmaz, olamaz, olmamalı…

Olsa olsa sonu olur!

*

Okur milleti. Zaten bir haberde, bir köşe yazısında gazetecinin notunu verir, tarafını bilir. Hakikat terazisinde tartar gazeteciyi, doğru mu yazıyor, yalan mı söylüyor, kararını verir, gazetesini de ona göre seçer.

Diğer türlüsü de var mesleğin. Yandaşlık yapanlar, iktidar kim olursa olsun, iktidarla var oldukları kadar, iktidarla da yok olup gitmeye mahkûmdurlar. Sistem böyle…

Kimi medya patronuyla vardır, patronu medyadan çekilince kaybolurlar.

Sözün özü, efendiyle yükselen, efendisiyle düşer, çekip gider. Mecburen, mecburiyetten.

Gerçek gazeteciler her zaman vardır.

Onların itibarı, kredisi baş üstündedir. Çünkü gerçek gazeteciyi yaşatan, ayakta tutan gerçekçiliğidir, dürüstlüğüdür, itibarıdır ve mesleğine olan sadakatidir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527