banner1524
  

Ne yani, neticede gazeteci de insan. Zaman zaman bizi ‘kullanışlı aptallık’ yerine koysalar da, çeşitli bahane ve mazeretlerle paçayı sıyırmak gibi sorumlarla karşı karşıya kalsak da, bizim de aldandığımız, aldatıldığımız anlar, zamanlar olmuştur, olacaktır.

Hükümetler, başkanlar, başbakanlar, belediye başkanları, üst düzey sivil toplum kuruluşları aldanıyor, aldatılıyor, eh gazeteci de bu toplumun bir parçası olduğuna göre, ayrıcalığımız olmadığına göre, biz de bu sınıfa dâhil edilebiliriz.

Kumpas her yerde var. Siyasetin, seçimlerin, bürokratların, başkanların ve gazetecilerin olduğu her yerde, kumpastan söz etmemek mümkün mü? Siyasetçilerin canı yanmaz mı, yakılmaz mı, işadamlarının canı hiç mi yanmadı bugüne kadar, bürokratlar can yaktığı kadar az mı canları yandı sanıyorsunuz!

*

Gazeteci kesimi, bazen iyi niyetinin kurbanı da olur. Birileriyle hesaplaşma içinde olsa bile, bilmeden, farkına varmadan, bazen kendini kumpasların, alaverelerin ayak oyunlarının içinde bulsa da, mesleğini severek yaptığı için çoğu zaman bu pislik çıkışlara göğüs germeyi de başarır.

Bütün bunlar olurken, aslında kandırıldığımız, çok fena katakulliye getirildiğimiz, ucu kendimize dokunsa da, alenen aptal, salak yerine konduğumuz da olmadı mı, oldu. Kendi adıma konuşuyorum.

Gazeteci aldanır mı? Evet, aldanır! Hep iyi niyetinin kurbanı olarak… Çünkü karşınızdakinin tıynetini, niyetini, karakterini bilmiyorsunuz, bir mesele hakkında sizin görüşlerinize ihtiyaç duysa da, aslında içindeki şeytanı öldürmediğinden, ya sesini kayda alır, başkasına dinletir, ya satar.

Çünkü gazetenin söylediği önemlidir ve kayda değer bulunur sürekli.

*

Ne yani, bu memlekette her zaman siyasetçiler mi aldanacak?

İyi veya kötü gazeteci de olsanız, bizim de aldanma, aldatılma lüksümüz olmayacak mı?

Bazen de ‘Kullanıldık, ne aptalmışız’ dediğimiz günler olmadı dersem kendimi kandırmış olurum.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527