banner1524

Basın ile iştigal edenlerin ekmek teknesidir gazeteler, internet siteleri ve radyolar, görsel medya, yani ve televizyonlar. İsterseniz buna sosyal medyayı da ekleyebilirsiniz.

Herkes ekmeği için uğraş veriyor. Kimseden talimat almadan, ertesi günü çıkacak haber, yorumlar için kaygı ve korku duymadan, ‘Acaba bu haberimden, bu yazımdan ötürü hapse düşer miyim?’ endişesinden uzak bu mesleği sürdüren dürüst, onurlu meslektaşlarıma başarılar diliyorum önce.

Dik duran ama diklenmeyen, haber ve yorum yapan ama belden aşağı vurmayan, özel hayata girmeyip tetikçiliğe soyunmayanları kast ediyorum aslında.

*

Aslına bakılırsa, gazetecilik, ‘ekmek parası’ denildiğinde, akan suların durulacağı bir meslek değilmiş. Bu tespiti de Çiğdem Toker belirtmiş köşesinde. Tartışılır tabi.

Çünkü, o sular akmayınca, gerçekler karartılmış oluyormuş sayın yazara göre. Bu da başlı başına bir tartışma konusu.

Gazetecilik bir ekmek parası mı, ekmek teknesi mi, isterseniz siz de bu sorunun cevabını kendi aranızda tartışarak bulabilirsiniz!

*

Gazeteci emir kulu değildir, olmamalıdır!

Hele hele gazetecilik bir memuriyet de değildir. Kimse de gazetecilik yapmaya mecbur hiç değil.

Kendilerini emir kulu konumunda görüp, ya da her haberi pazarlık konusu yaparak talimat bekleyenler, gazeteciliğe zarar verdikleri gibi, mesleğin de adını kirlettiklerinin farkında değiller.

Belki farkındalar da, işlerine öyle geliyor!

*

Şu yazdıklarımın, hakikat ile konforu takas etmişlerin umurunda olmayacağını tabi ki çok, ama çok iyi biliyorum.

Haydi bu meslek bizden geçti diyelim. Nihayetinde belli bir yaşa geldik dayandık.

Genç meslektaşlarıma diyeceğim şu; ki kayıt düşmek istiyorum, gazeteci güç sahiplerine değil, önce gerçeklere karşı sorumlu olmalıdır.

Siz bunu yapın, yeter!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527