TRT’nin müzik, spor ve belgesel kanalları dışındaki yayınlarını izlemem. Bana ters! Çok belgesel izleyen birisi olarak, yine bir gün geleceğin dünyasına ışık tutmak için yapılan ekrandaki belgesellerden birinde karşıma küçük bir kız çocuğu çıktı.
"Geleceğin dünyasında ne istersin?" diye bir soru sordular da 8 yaşındaki kızın cevabına bayıldım. İzlediyseniz siz de bayılmışsınızdır mutlaka!
"Gelecekte bir tohum ekip ondan et üretmek istiyorum. Hayvanları kesmesinler."
Ah kızım ah, sen bu yaşta bunu söyledin ya, seni çok yaşatmazlar yeryüzünde. Kimlerin ayağına kurşun sıkıyorsun, kimlerin damarına basıyorsun, kimlerin tavuğuna kışt diyorsun, farkında mısın evladım!
Bu akılla çok yaşatmazlar seni. Ha, haksız mısın, asla ve kata!
*
O sırada büyüklerden birinin kullandığı cümleyi de not ettim.
"Bu dünyayı gelecek nesillerden kiraladığımızı unutmayalım." Yani bu dünyayı çocuklardan kiraladık ve borcumuzu biriktirmekten başka yaptığımız bir şey yok.
Tüketeceği yerde enerji üretilen Hindistan'ın ücra mahallelerine baktım da dünyayı güzelleştirmek ve insanlığa hizmet etmek için çalışanları da görmüş olmalısınız!
*
Oysa hayvanların kesilmesinin önüne geçmek için en masum tohumu üretme çabasındaki bu küçük kız çocuğuna karşılık, insanlar sadece hayvanları değil insanları bile kesiyorlar.
Ağaçları kesiyorlar, çocukların gelecekle olan hayat bağlarını kesiyorlar.
Onlar kendilerini dünyanın sahibi zannediyorlar.
Sonra iklim değişikleri, depremler, küresel ısınma derken dünyanın gösterdiği reaksiyonları ya kadere bağlıyorlar ya da oluşan şartlarda kaybettikleri paraya ağlıyorlar.
*
Dünyanın geleceğinden ve büyüyen çocuklardan kendini sorumlu tutan bir babanın kendi çocuğuna söylediği bir söz vardı belgeselde.
"Seni mahcup eden bir baba olmayacağım." Burada verilen söz; geleceğin dünyasında kızına olan borçlarına sadık kalmanın sözü.
Gezegene ihanet etmeme sözü. Güneş enerjisini en yoksul mahallelerde bile üretmenin sözü.
Dünyadaki karbondioksiti en çok emme görevi üstlenen denizlere sahip çıkmanın sözü.
Devletin malını deniz gibi gören domuzlara benzemeyen bir baba!
*
Kış mevsiminde olsak da, beklenen yağmurlar ve kar yağışları beklentilerin altında kalınca, şu sıralar susuzluktan korkuyoruz da bütün güzelliklerin suyunu çektiği bir ülkede ruh kuraklığından ne haber! Hepimiz çocuklara borçluyuz.
Hepimiz bizden öncekilerden alacaklıyız diye çocuklara olan borcumuzu ödemekten kaçınamayız.
Borç namustur. Hiç olmazsa bunu inkâr etmeyelim.