banner1524
 Meseleyi ısıtıp ısıtıp sofraya getirmeye niyetli değilim. Olmuş bitmiş meseleyi yeniden deşmek de istemiyorum. Ancak milletin tepkilerini, nefretlerini duyunca, ister istemez kalem oynatmayı boynumun borcu sayıyorum.

Bu ülkede namussuz olduğu kadar, namuslu siyasetçiler de var. Olmalıdır da… Her meslekte, her sektörde çürük elmalar olacak. Olacak ki, iyilerin kıymeti bilinsin. Bilmek isteyene tabi sözüm. Bizim sözümüz, sandıktaki çürük elmalara,  çapsız, karekökü sıfır, özgül ağırlığı olmayan, hak etmeden koltuğa yapışan, avantadan maaş alan siyasetçilere.

Adı, etiketi ne olursa olsun…

Bu şehirde, Allah etmesin bir belediye meclis üyelik seçimleri yapıldı. Aman ya Rab’bim, o ne rezalet, o ne düzeysizlik, o ne ciddiyetsizlik.

Kapının önüne konulmayacak adamları belediye meclis üyesi yaptılar.

Partiye emeği geçmemiş, bırakın emeği, bırakın zaman ve cebinden harcamasını, kapısından içeri girmemiş adamları meclisi üyesi seçtiler.

Toplum nazarında sabıkası çok, yeteneği, karizması sıfır adamları listeye alırlarken, gerçek partilileri kapının önüne koydular. Peçete gibi silip attılar çöpe.

Gerçek partilileri küstürdüler, kırdılar, incittiler, üz üstü bıraktılar. Dağda davarı bırakanı içeri aldılar,  buyur ettiler, oğlunu-kızını işe dahil ettiler de, partiye senelerini, emeklerini, zamanını verenleri kapının önüne koydular.

Bakın bugün çevrenize, düne kadar iflas bayrağı çekenler, sıfırı tüketenler, bırakın arabayı, topal eşeğe binecek parası olmayanlar, bugün göv göv zengin oldular. Evler, arabalar, dükkanlar, çocuklarına belediyede işler, KASKİ’de dişler…

KASKİ zaten büyükşehirin arka bahçesiydi. 

Adam Allah’tan korkar diyeceğimde, ne ararsın.

*

Herkesin gözü önünde cereyan eden, ama kimsenin ses çıkartmadığı yolsuzluklar, rüşvetler, şehircilik talanları, tarih yağması, hep bizde yaşanmadı sadece. Nereye bakarsanız bakın, aynı rezilliği, çirkefliği, soytarılığı bulur, görürsünüz zaten. Bu şehir yağma Hasan’ın böreği. Yiyene afiyet olsun, yemeye keriz demek alışkanlık haline gelmiş bizde.

Bir de utanmadan, sıkılmadan işe girerken, bismillah derken sözüm ona dürüstlük ayağına mal meyanında bulunuyorlar. Dün işe başlarken verdiği beyan ile bugünkü beyan arasında kuruş fark yok. Diyecek ki, bakın ben yemedim, ben çalmadım, hır hırsız değilim…

Hadi lan, dingil, kimi kandırıyorsun!

Ama millet eşşek, millet koyun, millet yiyor nasıl olsa. Sen yemişsin çok mu?

Ilımadan çıha e mi?

*

“Kol kırılır, yen içinde kalır!” dediler utanmadan. “Hırsız ise bizim hırsızımız!” dediler, parti ayarımı gözetip, kendi partisi dahil, hırsıza hırsız diyemediler, afişe edemediler.

Çete sadece bayramlarda milli kıyafet giyip, törenlere katılan, elinde sigarası, birası ile geçitlerde boy gösteren, sokak aralarında naralar atanlar değil, bildiğin rant çeteleri törenlerle karşılanıyor, anılıyor.

Ama sorarsan, kendinden dürüstü, kendinden Müslümanı yok!

Sevsinler senin gibi dürüstü, yesinler senin gibi Müslümanı…

*

NOT: Bu pilav daha çok su çekecek. Şu belediye meclis üyesi listesinden milletin bağrı yanık, derdi çok. Ama kimse de bir şey diyemiyor. Parti zarar görmesin diye.

Oysa memleket zarar görüyor, kaybeden bu şehir oluyor, kimsenin umurunda değil.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527