Görevden ihraç edilmelerde .... - Sen....'lerin rolü!

14 Eylül 2016, 10:15

485 kez okundu.

Önce, devletin ve milletin bekasına, meclisine bomba atan, el kaldıran, dil uzatan her kim ise haindir, alçaktır, şerefsizdir. İster PKK olsun, ister Fetö denen ihanet şebekesi olsun, fark etmez, bu güçlü devlet karşısında hüsrana uğrayacaklardır.

Bundan kimsenin kuşkusu olmasın!

Mesele şu...

Valla kimse kusura bakmasın, kimse kimseyi kandırmasın da, sadece bu şehirde değil tabi, ülkede canı çeken, yenildiği takıma kafası bozulan, evde eşiyle kavga eden, kahvede pişpirik oynarken son harçlığını da kaptıran, aşeren, birilerine gıcığı olan sallıyor birilerine, iftira atmak parayla da değil, yalan söyleyeni Ahırdağı'na da kaldırmıyorlar, ver Allah'ın verdiğine deyip herkes birbirine laf sokuşturuyor, çamur veya iftira atarak hayatların kararmasına sebebiyet veriyorlar.

Lafı uzatmanın manası yok. Ne dedi sayın Cumhurbaşkanı, 'At izi it izine karışmasın!'

Ama karıştı.

Bu şehirde, ihanet şebekesi Fetö denen hain terör örgütü soruşturması kapsamında, ispiyonculuk aldı başını gitti.

Kimisi yemek listesi gibi liste verdi, televizyonlarda isimlerini açıkladı.

Bunlar şu, bunlar bucu...

Acaba, bu ispiyonlamalarda, bu iftiralarda, bu gammazlamalarda adı kalabalık olan bir çok .... - Sen'ler masum mu?

Evden çıkarken eşlerinin market alış-veriş listesi verir gibi, sağa sola liste gönderdikleri doğru mu?

İsimlerin televizyonlarda açıklandığı gerçek mi?

Lafı fazla uzatmayacağım, birilerini gammazlarken, ihanet ile suçlarken, acaba kendileri sütten çıkmış ak kaşık mıydı?

"İlk taşı hiç günahı olmayan atsın!" diyen Hz. Ali hesabı, sizde günahtan eser yok mu?

İsimlerinin bir önemi yok, sağır değil kimse, kör de değilken, herkes ne olup ne bittiğini biliyor, duyuyor, yaşıyor. Bu meselede ..... - Sen....'ler çok mu masum?

Vicdanen rahatlar, huzurlular mıydı?

Hiç mi vicdan azabı çekmediler listeleri görsel basına verirlerken?

Yıkılan hayalleri, sönen ocakları, (Gerçekten vatana, milli ve manevi değerlere, devletin ve bu mümbit toprakların bölünmez bütünlüğüne, ezana, bayrağa, demokrasiye, milli iradeye karşı darbe içinde iseler, Allah belalarını verecek zaten. Sözümüz masumlara, iftiraya kurban gidenlere, uygulanan haksızlıklara), kaybolan saadetleri, çocukların sönen umutları, perişan halleri hiç mi vicdanlarını sızlatmadı?

Hiç mi Allah korkusu hissetmediler?

Birçok kurum çalışanını bünyesinde barındıran Sen'ler var...

Siz de gerçekten, hakikaten, essahtan, sahiden bu meselede masum musunuz? İlk taşı atacak kadar yürekli ve cesaretli misiniz? Vicdan sahibi misiniz?

Başka...

Başka sorum yok!