banner1524

Fıkralar günlük yaşamı anlatan ve dinleyenleri de gülümsetme bir yana, insanı dinlendiren, moral ve motivasyon yükleyen mizahi kelimeler içerirken, fıkra anlatmanın da bir sanat olduğunu hatırlatmakta yarar var. Her insan anlatır ama, anlatırken mimikleri kelimelerin arasına sıkıştırmıyor, ses akordunu cümlelere göre ayarlamıyorsa, dinleyeni değil, sadece anlatanı güldürür, o kadar.

Amerika eski başkanlarından George Bush ölmüş, cehenneme gitmiş. Zebanibaşı “Tamam…” demiş, “Amerika’dan gelenler için özel bölmelerimiz var. Ama üç kişilik. Hepsi de dolu. Senin günahın hepsinden fazla olduğu için, seçme şansı senin olacak. Birini affet, yerine sen geç!”

Kabul etmiş Bush. İlk hücreye girmiş, bakmış Nixon elinde balyozla taş kırıyor, başında da bir Vietnamlı, onu kamçılıyor.

“Yok!..” demiş, “Benim zaten biraz omuzum ağrıyor, taş kıramam!”

İkinci hücrede babası Bush’u görmüş. Irak savaşı ardından petrole bulanmış Körfez suyundan bir havuza dalıyor, tam çıkınca bir daha dalmak zorunda kalıyor. “Aman!..” diye kenara çekilmiş,  gözü korkmuş, “Benim yüzmeyle öteden beri aram iyi değildir!”

Üçüncü hücrede yine tanıdık isim çıkmış karşısına. Clinton… Sırtüstü bir yatağa bağlanmış, çıplak, Monica da yatakta ve Clinton’a en iyi bildiği işi yapıyor. Bush’un ağzı kulaklarına varmış, “Tamam…”  demiş. ”Okey, bu cezayı kabul ediyorum…”

Zebanibaşı bir tuhaf bakmış, “Emin misin?” diye de sormuş.

“Eminim…”  demiş Bush.

“Sen bilirsin!” diye kafasını sallamış zebanibaşı, sonra hücrenin kapısını açıp bağırmış;

“Tamam Monica, serbestsin!”

Adı ve yöresi ne olursa olsun, günahı çok olan başkanlar tercihlerini yaparken dikkatli olsunlar. Aman ha, aman! Gerçi onların yeri cennetlik de, biz bir hatırlatalım dedik.

*

Bugün fıkralarla günü kurtaracağız. Her gün ciddi yazı yazdık, yazıyoruz dane geçiyor elimize. En iyisi gülümseyen, sizleri gülümseten yazılar yazıp, araya fıkralar sıkıştırmak.

Bir de Temel fıkrası var sırada.

Temel ve Fadime yaylaya çıkmışlar. Akşam olunca açık havada yatmışlar ama, sivrisinekler rahat bırakamamış,  rahat uyutmamış çifti. Temel ile Fadime de çareyi yorganın altına saklanmakta bulmuşlar. Bir zaman sonra bunların yanlarına ateşe böcekleri gelmiş.

Temel ve Fadime başları yorganın içinde yatarken, Temel bir ara başını dışarı çıkarıp ateş böceklerini görünce, hemen kafasını yorganın için e sokmuş ve Fadime’yi dürtmüş;

“Ula Fadime. Sivrisinekler ellerinde fenerleriyle bizi arıyorlar!”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527