banner1524

Aslına bakılırsa, bu genç, bu idealist, üzerine basa basa söylüyorum-yazıyorum, şehrin siyaseten de dahil tek adamı. Vatandaş, partili partisiz herkes Fırat Görgel’e inanıyor, güveniyor.

Yine aslına bakılırsa, sevgili Büyükşehir Belediye Başkanımızın attığı her adıma, her konuşmasına, her icraatına bir köşe yazısı rahat gider. Çünkü o bunu hak ediyor.

Hele şu Geleneksel Ağustos Fuarı yok mu, şehre ayrı bir hava, ayrı bir renk kattı, farklı bir heyecan kasırgası estirdi. Bugün itibariyle şehri hem teknik, hem ekonomik, hem sosyal anlamda toparlayabilecek, harta siyasilerin bile eksikliklerini duymazdan-görmezden getirecek tek adam! Açık kapatacak yani.

Geçenlerde, siyaset, belediye başkanları gündemin ana başlığı olmayı sürdürürken, bir ortamda, sevdiğim bir dost şu eleştiride bulundu; “Şu sıralar Fırat Görgel’i çok yazıyor, çok gündemde tutuyorsun. Açık açık destek verdiğin belli. Allah vere de yarın acımasızca eleştireceğin adam olmasın!”

Bizi daha eleştiri ile hakareti birbirinden ayırt edemedik.

Her eleştiri, her öneri, her uyarı hakaret değildir. Kimsenin özel hayatına girmeden, belden aşağı vurmadan eleştirilmeye hakkı var, şayet siyasiler de bu işe rıza gösteremiyorsa, eleştiriye tahammül edemiyorlarsa, bırakıp gitsinler, koltuğu terk etsinler.

Gazetecinin görevidir eleştirmek, uyarmak. Ama haddini bilerek, sınırları zorlamadan.

Ne yazdığımı, ne yazacağımı biliyorum. Onu senelerdir tanıyan birisi olarak,  inşallah Fırat Görgel Başkanımızı ileri tarihlerde eleştiren, yerden yere vuran birileri olmayız. Bunu can-ı gönülden istiyorum, isteyen de çok sayıda arkadaşlarım var.

Şimdi ona destek zamanı, imkân ve fırsat tanıma zamanı.

Tamam, cicim aylarının çabuk geçeceğini, lay lomla geçen sürenin koltuğa oturanlara zarar vereceğini, çalışılmadığı, hizmet bekleyenlerin talepleri karşılanmadığı takdirde çemkirenlerin, büyük harflerle yazan ve ağzına geleni konuşacak çok sayıda insanın olduğunu biliyorum.

Bildiğim bir şey daha var ki, şu; siyasiler Başkan Görgel’in arkasında durmadığı.

Duruyoruz derlerse, diyorlarsa da inanmayın, inanmam! Ne duruşları, ne gülücükleri, ne de hasbelkader ağızlarından çıkan kırık-dökük cümleler. Samimi değiller.

Hepsini geçtim bir tarafa da, tarihe, maziye, geleneğe ve kültüre olan saygısından ötürü Ceyhan köprüsü’ne verdiğim ehemmiyeti alkışlamaz mıyım ben? Senelerdir bakılmadı, ihmal edildi, muhtemelen depremde de yara almıştır, hasar görmüştür, bunu bilen Fırat Başkan bu tarihi köprüyü restore ettirdi, turizme açtı, bir kentin gelenekleriyle, tarihi dokusu ve kültürü ile ayakta kalabileceğini gösterdi.

Yetmez mi?

Bir kere Fırat Görgel denen adam, dürüst, iyi niyetli. Ve en önemlisi halk adamı. Ne muhtarlara kapıyı kapatıyor, ne basın camiasına, ne spor camiasına. Ne de daha önce kapıları suratlarına kapanan iş dünyası.

Herkesin abisi, herkesin başkanı O.

Bir kere Fırat Görgel denen başkan güler yüzlü, kesinlikle ego yüklü değil, her kesimden, her partiden insanın onay verdiği, kalbine gömdüğü bir yerel yönetici.

Bir kere Fırat Görgel, bu şehre kendini adamış, güçlü ekibi ile toplumda karşılığı olan Başkan.

Düşünün, karşı mahallenin kaptanı Ali Öztunç bile her fırsatta Fırat Görgel’i çok beğendiğini, şehre yakışan isim olduğunu vurgularken, samimiydi, içtendi.

Bir kere Fırat Görgel, kibir abidesi değil, gönül adamı, dostu.

*

Ha, Fırat Görgel de şunu bilecek, bilmeli, yaz-zaman çabuk gelip geçiyor, kış kapıyı çalmak üzere iken, barınma sorunu yaşayan, işyerine aç ve muhtaç rezerv alanı mağdurları varken, onların sorunlarına kayıtsız kalmamalı.

Her ne kadar kayıtsız kalınmayacağını söylese de, biz de uyaralım istedik.

Fakat desteğimiz tam!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol