banner1524

 

Toplum olarak, Maraşlı olarak abartıyı seviyoruz. Yapmadığımız bir işi dahi, sırf birilerine, özellikle siyasetçi isen seçmene şirin görünmek için halletmiş ayaklarına yatıyor, insanları kandırıyoruz. Ha, seçmen de bunu istiyor belki. Hoşuna gidiyor, seçtiği,  meclise gönderdiği siyasetçi ile gurur duyuyor! Arz talep meselesi. Biri söylüyor, diğeri inanıyor, ya da inanmış gibi görünmeyi alışkanlık ediyorsa, burada duracaksın. Burada bir sıkıntı var demektir ki, kimse çıkıp da bunu açık-açık dillendirmiyor.

Bu işimize geliyor, prim yaptığımızı sanıyoruz, bununla mutlu oluyoruz! Sanki mutluluğun resmini kendileri yaptılar!

Nasıl mutlu olmaksa!

*

Kavlaklı’daki OSB’de yer kalmadı. Yeni arayışlar içinde sanayiciler. Bu uğurda başta OSB başkanı sayın Abdullah Çinkay olmak üzere, TSO Başkanı sayın Kemal Karaküçük de büyük mücadele veriyor. Talepler, ihtiyaçlar bakanlığa kadar ulaştı. Tomsuklu için devreye girildi. Ancak bir siyasetçi çıktı, “Tamam çözdük, hallettik, sıkıntı kalmadı..” diye müjde verdi aklı sıra, ancak bakıyorsun, sorun, sorun olmaya devam ediyor. Müspet bir gelişme yok!

Lakin basına bilgi verirken, her şey güllük gülistanlık ve ortalık süt liman! Sorun kim?

Çıkıp doğruları söyleyen yok!

*

Aynı şey havaalanı için de söyleniyor, dillendiriliyor.

Tamam, 500 metre pist uzayacak da, Madoevi bitişiğindeki Sefa Sezal’a ait akaryakıt istasyonu da sorun olmaya devam ediyor. Lakin bizim çokbilmiş siyasetçilere sorarsanız, dünden bitmişti, tamamdı.

Yasal süreç devam ederken, sırf kamuoyuna şirin görünmek adına eksik bilgi vermek, hangi siyasi ahlaka sığar, onu da muhataplarına sormak gerekiyor!

Sorun hem yer seçiminde, hem de bu yerlerle ilişkin eksik bilgilendirmede tamam da, başka birileri de sorun olunca, işin rengi daha da değişiyor!

*

5084 sayılı teşvik yasası 2012 sonu itibariyle sona erdi. Dillendiren, cesaret edip, “Teşvik  bizim hakkımız, söke söke alırız!” diyen yok!

Yıllar önce, TRT muhabiri merhum Mustafa Zülkadiroğlu, kahramanlık hakkımız iken yazdığı bir şiirinde, “Kahramanlık hakkımızdır der demez, meclis kapısından kovdular beni!” demişti. Haykırmış, direnişini anlatmıştı.

Acaba teşvike en çok ihtiyaç duyanlar taleplerini dile getirdiklerinde meclis kapısından kovulmaktan mı korkuyorlar da, seslerini çıkartmıyorlar!

Ama bakan sayın Zafer Çağlayan geliyor, “Teşvik artık sizlere ömür, o mefta oldu! Yeni arayışlara bakmak gerek!”

Tamam sayın bakan, bakalım da, ne zamana ve nereye kadar!

*

Kısacası; sonuç almayı değil de, yalan söylemeyi, halkı kandırmayı, insanlarla dalga geçmeyi, insanları oyalamayı çok iyi hallediyoruz!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527