Basit, küçük bir giriş yapayım da, devam ederiz, hiç aklınıza gelir mi, İstanbul-Kahramanmaraş uçak seferi 7 saat sürer mi? Sürermiş, sürmüş bile.
Güney sınır ilimizde uçuşlar, seferler normale dönecekmiş. Sevindik tabi.
Ya bizde?
Diyorum ki, keser döner sap döner, günü gelir hesap döner!
Anladınız siz!
Önce haberi okuyup, yorumu sonraya bırakalım.
*
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Hatay Havalimanı’nın depremlere dayanıklı hale getirilmesi amacıyla başlatılan çalışmaların 2026 yılı başında tamamlanacağını belirterek, “Benzer depremler yaşanması halinde dahi altyapı hasar görmeyecek şekilde yapılıyor” demiş ve Hatay Havalimanı’nın mevcut pistin çalışmalarını tamamladıklarını bildirerek 29 Mart itibariyle geliş ve gidiş olarak uçak seferlerinin başlayacağını açıklamış.
Yani yarın başlıyor uçak seferleri.
Bakan Uraloğlu, Hatay’ı tüm komşularına otoyolu ve demiryolu ile bağlayacak çalışmaları da başlattıklarını belirterek “Dörtyol-Hassa Arası Otoyol Ve Demiryolu Tüneli projesi ihalesini geçtiğimiz ocak ayı içerisinde gerçekleştirdik. Amanos Dağları’nın altında 20 kilometre uzunluğunda demiryolu ve 55 kilometre bağlantısı ile 2 adet 20’şer kilometrelik otoyol tüneli inşa edeceğiz.
İskenderun-Topboğazı Otoyolu ve Antakya Bağlantı Yol ihalesini de 11 Mart'ta gerçekleştirdik. Dün de sözleşmesini imzaladık. Artık yapımına başlıyoruz” açıklamasında bulunmuş.
Allah razı olsun!
*
Yoruma geçmeden Helete’li bir gurbetçi vatandaşımızın daha dumanı üstünde, daha yeni, bir gün önce yaşadığı hadiseyi, pardon rezaleti yazalım da yine yorumu sonraya bırakalım;
Buyurun okuyun! Noktasına, virgülüne dokunmadan!
“27.03.2024… Bugün 14:05 İstanbul - Kahramanmaraş uçuşunda uçak her zaman olduğu gibi teknik bir arızadan dolayı Kahramanmaraş havalimanına iniş yapamadı ve pas geçerek Gaziantep’e yönlendirildi.
Gaziantep’e indikten sonra 1 saat oldu daha hâlâ uçağın içinde beklemekteyiz. Bir saat sonra kaptan pilot dalga geçer gibi yakıt alınıp geri Kahramanmaraş’a uçacağımızı söyledi.
Uçağın içinde bekliyoruz.
Kahramanmaraş’ın beceriksiz siyasetçileri yüzünden daha çook perişan ve rezil oluruz bizler.
Devamı daha da rezillik…
*
Saat 16:00 da Maraş’a inecek uçak pas geçip Gaziantep’e indi. Orada bir saat yolcular bilgilendirilmedi uçağın içinde öylece yetkililerden haber bekledik. Bir saat sonra pilot yakıt doldurup tekrar Maraş’a uçacağımızı söyledi.
Saat 17:30 Gaziantep’ten Maraş’a uçağımız havalandı ve 17:30 da Pazarcık yönünden iniş yapmaya başladı havaalanına yaklaşınca yine pas geçip tekrar yükselişe geçti. Bu sefer yarım saat dolaşıp batı tarafından inişe geçti ve yine havaalanına yaklaşınca pas geçip tekrardan Gaziantep havaalanına yöneldi ve yolcuları Gaziantep’e tekrar indirdi.
Oradan otobüslerle bizi Kahramanmaraş havalimanına saat 21:00 de getirdiler. İstanbul - Kahramanmaraş yolculuğumuz 7 saat sürdü. Bize söylenen ‘Kahramanmaraş havalimanındaki GPS in çalışmadığı’ onun için iniş gerçekleştiremedikleri ve küçük bir özür.
*
Maraş’ın halkı bu kadar mı değersiz? Maraş bu kadar mı değersiz, kadersiz?
Ne diyeyim; rezillik, rezillik, rezillik! Maraş’ı bu hale getirenler utansın!
Beceriksiz sadece koltuk sevdalısı milletvekillerinden tutun her dönem yeni Başkanla yönetilen Maraş’ın liyakatsız, acemi Belediye Başkanlarına kadar tüm yetkililer sorumludur bu durumdan…
Acaba biz Maraş Halkı olarak bunları mı hak ediyoruz?”
*
6 Şubat depreminde en büyük yarayı, en büyük yıkımı, en büyük felaketi Hatay ilimiz yaşadı. Allah yardımcıları olsun! Hepimizin…
Sonra Adıyaman, arkasından biz, yani Kahramanmaraş.
Allah bir daha böyle bir acı, böyle bir felaket göstermesin dedikten sonra, gelelim asıl meseleye, gelelim yaşadığımız, beki de daha uzun süre yaşayacağımız rezaletler dizisine.
Siyasetin s’sinden anlamayan birisi, ‘Bizi Türk Hava Yolları aldattı’ demişti. Oysa Havaalanımıza konuşlandırılacak ILS cihazının Türk Hava Yolları ile alakası yoktu. Bu, Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğü ile Ulaştırma Bakanlığı uhdesinde çözülecek meseleydi.
Güya bakanlara gidip, takım elbiseleri giyip, görüşüyormuş, ilgileniyormuş ayaklarına artistler gibi poz vermek yerine ilgilenme gerekiyordu. Aha bugün takıldı, aha yarın takılacak dediler, ihalesi yapıldı, işlem tamam dediler, gelinen noktada elde var sıfıra sıfır.
Rezalet bitmiyor, biteceğe de benzemiyor.
*
Neyse, aziz mübarek günde daha çok yazarım da, kime ne söyleyecek, ne anlatacaksın!
Allah ıslah etsin sizi!