Yazanlar ve yazılanlar içinde, ‘Bunlar doğru değil, meselenin özü şu!’ diyen de çıkmayınca, yazarların ifadeleri kamuoyunda geçerli not oldu.
Hatırlayın, 12 Temmuz’da iyileştirme, yeni terminal binası yapımı ihalesi vardı. Bu müjdeyi de daha önce Kültür ve Turizm Bakanı olduğu günlerde, sayın Mahir Ünal açıklamıştı. Sevinmiştik. Parası bile hazır denilmişti.
Başka ne yapılacak, kimse bilmiyor. Bilenler de bildiğini sanıyor.
Geçen haftaki yazımda ‘Bize bir deli vali gerek!’ dediğimde, herkes birbirine sormuş, ‘Fiskeci ne demek istiyor, valinin delisi akıllısı mı olur?’ diye. Oluyor işte. Örnek mi istiyorsunuz, buyurun, karşınızda emekli valimiz sayın Aslan Yıldırım…
*
Mevcut havaalanı 1996 yılında hizmete girdi. O günden beri üzerinde ve çevresinde spekülasyonlar eksik olmadı. Neyse, yazılacak çok şey var da, değmez. Birileri bizi gözetliyor desem, alınan, gücenen çıkacak. Ama birilerinin bizimle dalga geçtiği, eğlendiği kesin!
Senelerdir Narlı bölgesel, Karabıyıklı’ya yapılacak havaalanı diye uyuttular durdular. Bilmediler ki komşu ilimiz kendi yakınına çivi bile çaktırmaz, farkında değiller.
Bir gerçek daha var ki, havaalanı kavşağındaki, Sefa Sezal kardeşimize ait akaryakıt istasyonu ile uçuşlara engel teşkil ettiği söylenen bina ortadan kalkamadıkça, ne kadar patırdasanız da, ne kadar çabalasanız da hiçbir somut netice alamayacaksınız.
O kadar net yani.
*
Kavşaktaki akaryakıt istasyonu sahibi Sefa Sezal ile sohbet ettik. Söyledikleri kan dondurucuydu. Düşünün, belgesi var bizde, ne yazık ki ruhsatı bile yok. Allah korusun, bir ölümcül kaza olsa, can ve mal kaybı yaşansa, bunun sorumlusu kim olacak. Bu vebalin altından kalkılabilinecek mi? Siyasilerin sahip çıkamadığını, meseleye çözüm getiremediklerini söyledi ve bir şey daha söyledi ki, o başka dramdı, bir gazeteci arkadaşımız, söylemediği sözleri manşete çekince, neredeyse hedef haline gelmiş.
Ve… İhaleye ilişkin bir tabela asılmış havaalanı girişine. Herhalde ihale ve yapılacak yenilemeye ilişkin olsa gerek.
Ama kimse çıkıp da mesele şundan, hamur undan ibaret demiyor.
Niye acaba?
*
Son sözüm sayın Yüksel Seyfioğlu’na… Bu mesele için Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğünü aramamızı, mesele hakkında bilgi edinmemizi salık vermişti geçenlerde. Haklı… Eyvallah… Ancak…. Sevgili dostum, biz vekillere ulaşamıyoruz, sen genel müdürlükten söz ediyorsun! Hasbelkader çıkan da bilgi vermiyor, çünkü bilgisi yok.