Hayatımıza giren yalan ve riya…

27 Şubat 2013, 09:58

3726 kez okundu.

Her yalan, başka bir yalana davetiye çıkartır, yani gebe sayılır. Ve de yalancı, sakat doğan çocuğu sağlam diye yutturan ebe’dir.

Yalan söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış.

Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış.

Bunlar yalanla ilgili atasözlerimiz. Daha niceleri var da, burada size atasözleri sıralayacak değilim peş peşe…

Yalanı en çok kim söyler?

Günlük yaşamda söylenmedik yalan yok! Zaman zaman hepimizin de başvurduğu bir silah, bir kalkan. Ancak, yalanın aile düzenini yıkacak şeklinden, iftiraya kaçan yanından korkmak gerek ki, bunu meslek edinen çok insan var yeryüzünde.

Derler ki siyasetçiler çok yalan söyler.

Bir bölümüne katılırım da, tamamına değil. Tamam, yer yer, zaman zaman yalan söylemek insanın fıtratında vardır. Az ya da çok, gerçek veya masum yalanlar, hayatımızın parçası olmasın ancak!

Şunu bilirim, şayet yalan gerçekleri yönetmeye başlamışsa, ondan korkarım ki, o zaman işler sarpa sarmaya başlamış demektir. Yalanlarımızla, karşımızdakileri dinleyerek var ederiz, bilmediğimiz zaman da susarak kâr ederiz.

Susmak en güzeli.

Az konuşup, öz konuşmak.

Yalan söylemekten, çok ve boş konuşmaktan iyidir.

Ne demiş atalar, “söz bilirsen konuş ibret alsınlar, bilmiyorsan sus da adama sansınlar!”

Çok konuşan yalan söyler. Çok laf yalansız olmaz. O bakımdan çok konuşan siyasetçilerin de çok samimiyetlerine, doğru söylediklerine inanmayın!

Hak hukuk, adalet sömürüsü çok günümüzde. Herkes bir yerinden tutmuş hakkın, hukukun ve adaletin, işine geldiği gibi yontuyor, çıkarına göre ayar veriyor.

Bu durumlarda adalet bekleyemezsin, hak hukuk gözetemezsin.

Tek sen değilsin doğru olan!

Bu zamanda, kalabiliyorsan, başarabiliyorsan, ne sürüngen olacaksın, ne de sürü…

Ha, sürüden ayrılırsan da kurt kapar, onu da bileceksin!

Güzellik tabi Allah vergisi, bir sanat, sanat bin güzellik, güzellikten ayrılmazsan, sağlık ve esenlik seninle beraber olacak!

Yalansız, en çok da riyasız bir dünya için…