Ne olacak açılınca, yaz mı uzayacak, hava sıcaklığı tekrar 40’ların üzerine mi çıkacak, pazarda-çarşıda satılan hıyarın kilosu mu düşecek, senelerdir yılan hikâyesine dönen Göksun – Elbistan yolu mu tamamlanacak, hatırlayın Dulkadiroğlu – Çağlayancerit yolunun ihalesi yapılalı aylar oldu, oldu da bitti mi sanıyorsunuz?
Meclis açılınca ne olacak?
Ankara veya İstanbul uçak seferleri iptal edilmeyecek mi? Komşu ilimize gitmekten kurtulacak mıyız Meclisin açılmasıyla.
Sahi şu meşhur ILS cihazı meselemiz vardı, Güney Kore’li bir şirkete ihale yapılmıştı, pistin sonundaki 60 dönümlük alan da kamulaştırılmıştı. Yoksa bize yalan mı söylediler de uçak seferleri iptal ediliyor, yine Gaziantep’e inmekten keyif alıyor.
(Kardeşim uçağın, pilotun keyfinin kahyası mısınız, ister iner, ister biner, size ne, bana ne!)
Sahi, uçakların komşu ilimize inmesi kime yarıyor!
*
Senelerdir yazarız, konuşuruz, tartışırız da ardı arkası gelmez, Türkoğlu – Nurdağ arası sıcak asfalt olacaktı, meclis açılınca yola sıcak asfalt mı dökülecek? Güz mevsiminde sıcak asfalt tutar mı?
Seneler önce Türkoğlu’na Lojistik Merkez yapılmış, o zamanın parası ile 25 milyon gitmişti. Ölü yatırıma dönüştü. Yoksa meçli saçılınca Türkoğlu Lojistik Merkezi devreye mi girecek, yoksa devre dışı kalmayı, atıl vaziyette rezil rüsva olmayı sürdürecek mi?
*
Ne olacak Meclis açılınca. Bakın Aksu Çayı, Erkenez Çayı durmadan, gece-gündüz zehir akıyor. Kimyasal atıklar vasıtasıyla kirli sular barajları kirletiyor, doğal yaşam katlediliyor, canlılar ölüyor. Faydası olacak mı acaba meclisin açılmasının!
Şu Ilıca yolundan vazgeçeyim, yazmayayım diyorum ama halime bırakmıyorlar. Zaten yaza yaza da bıktık, usandık. Çünkü siyasilerin çok da umurlarında değil. Geldiklerinde tavasını yerler, havasını solurlar, bir de çimerler ama yolun iyileştirilmesi için Ulaştırma Bakanı Uraloğlu’na gidip de ‘Sayın Bakanım bizim şu Ilıca yoluna bir el atsanız, bir yatırım planına alsanız, bitse de rahatlasak, vatandaşın dilinden kurtulurduk!’ mu diyeceksiniz.
*
Ya Hastanesi. Sağlık ocağı vardı, depremde sonra tamamen yıkıldı. Doktor arkadaşlar ve diğer sağlık çalışanları konteynerlerde hizmet veriyorlar. Şimdi havalar iyi de, yarın kar kış kapıya dayandığında ne yapacaksınız. Sahi, Meclisin açılması hastanenin yapılına vesile olacaksa, gidip ben de açayım bir an önce.
Takıldığım bir mesele daha var ki önemli, hadi diyelim meclis açıldı hayırlısı ile dualarla, açılınca senelerdir kültür ve turizm adına bir eylem, gelişme, plan-proje, bir etkinlik yapmayı aklına getirmeyen Seydihan kardeşimiz acaba emekliliğini mi isteyecek, ya da Hakkari’ye tayini mi çıkacak?
*
Artık fuar da kapandı. Şu şarkıcıydı, bu rol model kimseyi gezdirmeydi, şu açılış, bu toplantı, şehrin bitmek tükenmek bilmeyen sorunlarıyla uğraşmak, sorulara cevap vermek, (sanki çok da soru alıyorsunuz ya, neyse!) ee yoruldular tabi.
Sonra her gün aynı yemek. Yenmez birader! Meclis açılsaydı hayırlısı ile zengin ve lezzetli yemek çeşitleri ile mide doyurmak varken, her gün içli köfte, lahmacun, dolma, mumbar da yenilmez mi?
Gittiğin yerde çay-kahve. Mide spazmı geçirir insan!
Sonra evi barkı unuttular.
*
Gözünü seveyim yüce Meclisin. İnsanı yormuyor, sonra arkadaşlarımızı da özlemedik değil hani.
En önemlisi de parmak indirip parmak kaldırmak yormuyor insanı.