banner1524
 Bu memlekette, daha düne kadar Ahmet Davarcıoğlu’nun adı telaffuz edilmezdi. Kimdi, nereden gelmişti, nereye koşuyordu, sorulmazdı. Merak eden de çıkmadı.

Serintepe Karakolu arkasında, mütevazı bir tatlı ve dondurmacıydı. Belki yeri basit değildi ancak müşterisi mahşer gibiydi. Dondurması da, tatlısı da ucuzdu. Bu ucuzluk, bazılarını rahatsız etmiş olmalı ki, söylenmedik laf, atılmadık iftira bırakmadılar.

Ahmet Davarcıoğlu gençti. Ama heyecanlı, ama üretken, ama hedefleri olan bir arkadaşımızdı. “Ben bu dondurmayı ve tatlıyı marka yaparım!” azminden ve hizmet aşkından yola çıkarak, mütevazılığını da koruyarak sektöre merhaba dedi.

Aslında merhaba demişti ama bunu dar çerçeve içinde uygulamaya koymuştu.

*

Sonra tuttu, Tavşantepe İtfaiyesi karşısına, köşeye bir işyeri açtı. Açtı ama başına gelmedik kalmadı, zabıtanın biri gitti, biri geldi. Oysa açtığı pastane, gayet modern, bölge insanlarının ihtiyaçlarını karşılayabileceği, rahatlıkla misafirlerini, eşini-dostunu ağırlayabileceği bir mekândı. Sosyal bir yerdi.

Hijyene önem veriyor, çalışanlarının güler yüzünü müşteriden esirgemiyordu. Gençti… Ancak hedefleri olan bir işadamıydı.

Söylenenlere, atılan iftiralara aldırmadı, kendi işine baktı, iftiralara kulaklarını tıkayarak, hem kaliteyi ucuza sundu, hem de insanlarda alışkanlık yarattı.

Sonra topluma şunu kabul ettirdi, “Artık bu şehirde AKDO da var!” Ve AKDO  buluşma adresi  haline geldi.

*

Derken, Tekerek yolu üzerine açtığı lüks pastane salonu ile  kalitesini ve markasını ortaya koydu. Herkes kabul etti artık, “Bu marka, bu firma gelecekte hem şehri tanıtacak, hem de insanlara kaliteyi ucuza tattıracak”

Tanıtım dedik,  geçen yıl,  Mustafa Poyraz’ın Ankara’daki Maraşlılar Tanıtım Günlerinde, dondurma sektörünü Atatürk Kültür Merkezine taşıyan yegâne isimdi.

Dondurma sattı, yabancılara, dondurmayı tatmayanlara, lezzeti unutanlara Maraş Dondurması yedirdi.

*

Kabına sığmayan, olduğu ile yetinmeyen, daha da büyümeyi hedefleyen AKDO,  bu kez de Pazarcık’a bir şube açtı. Pazarcık Maraş’ın Alamanya’sı idi. Halkı zengindi, yaşamayı biliyordu, çoğu yurt dışında kalmıştı, gelir düzeyleri yüksekti. Bunu gördü, yine modern, insanların rahatlıkla ve gönül huzuru ile birbirlerini ağırlayabileceği, dinlenebileceği, karnını doyurabileceği bir salon açtı.

Çok tutuldu.

Ayağının biri Maraş’ta, biri Pazarcık’taydı.

*

Şimdi… Son marifeti, hedef büyüttü dedik ya, Tavşantepe karşısındaki modern pastanesini büyütme kararı aldı. Bitişiğindeki, köşedeki 5 katlı apartmanı da satın alarak, pastanesini, mekânı büyütme isteğiyle, “Bu sektörde ben de varım, büyümek, marka olmak, hedef büyütmek istiyorum” dercesine, hem kalitesiyle, hem de hizmet aşkıyla “geliyorum..” dedi.

Ahmet Davarcıoğlu, AKDO ile büyüyor, gümbür gümbür geliyor.

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527