banner1524
 Bizim millette bir de hastalık başladı son senelerde, protokolü biri kenara ayırdık da,  'kanal gelmez ise açılış bekleyecek!'

Haber için gelen gazeteciler de…

Vali hadi neyse, devlet adamıdır, işi çıkmıştır, mazereti vardır, ya da kent dışındadır gelemeyebilir. Olsa daha mükemmel olur ama yok, dışarıda. Vali yardımcıları sarmıyor, tatmin etmiyor olsa gerek, illa da vali olursa iyi olur. Tamam iyi olur da, vali yoksa açılış yapılmayacak mı?

Bürokratların, işadamlarının, yerel yöneticilerin onlarca sorumlulukları var, zamanları yok iken onları illa ki açılışa davet etmek, onlarla birlikte görüntü vermek, müşterilerinizin sayısını mı artıracak, size ekonomik getiri mi sağlayacak!

Rahat bırakın bürokratları, siyasileri, işadamlarını, sivil toplum kuruluş önderlerini. Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya misali sizinki.

Amma da tuhafsınız ha!

*

Belediye başkanı gelsin. Birkaç gün önceden haber edilmiştir, davetiye bırakılmıştır her neyse, açılış azıcık gecikse, başkanların korumaları aranır, ya da yazı işleri müdürleri. 'Başkan açılışa teşrif edecekler mi, herkes onu bekliyor, gecikti de...'

Canım başkanın işi varmış, misafirleri yani. Gelmeye çalışacak, tamam davetiyenizi aldık da, şu anda müsait değiller. Gelecek olursak biz sizi ararız.

Bütün gözler başkanın geleceği yol üzerinde. Eller güneşe karşı baş hizasında, sanki gözetleme memuru, bekliyor ki başkan gelecek.

Başkan olmazsa açılışın bir tarafı yarım kalacak! Gelse iyi olacak da, misafirleri varmış canım, gelemeyecek işte.

*

Bari müftümüz gelsin, bir Kur'an okur, dua eder, açılışı yapılacak iş yerimiz için bereket duası okur, helal ürün satıyoruz ya, işyerimiz daha da mübarekleşir, müşterilerimizin sayısı artar. Hele açılıştaki dua bir de sunturlu ise, Alllllaaaaaaaahhhh, değme keyfine işyeri sahibinin, ya da ortaklarının...

Tabi açılışı yapılacak işyerinin iştigal konusuna göre daire müdürü de gelmeli. Atıyoruz bir otel açılışı ise, kültür ve turizm müdürü mutlaka gelmeli. Ve o otelin bağlı olduğu esnaf odası, meslektaşları falan.

Yoksa yarım kalacak.

*

Son senelerde bizim esnafımızda bir hastalık zuhur etti. Hastalık hastası milletiz ya, gazeteciyi boş verin siz de, kanal gelecek, biraz bekleyelim şekerim. Gazeteci beleş tanıtım aracı ya, haberimizi yapacak ya, masrafsız... Billboardlara verir de, gazeteciye ilanı-reklamı es geçer nedense. Birkaç çeşit kuru pasta, bir çay veya içim süresi geçmiş birkaç çeşit meyve suyu...

Ve kanal gelecek.

Ne kanalı diyorsun, Süveyş kanalı mı?

Dalga geçme lan! Kanal dedik işte, gelsin de açılışı öyle yaparız, zaten başkan, vali ve diğer misafirler de kanalın gelmesini istiyorlar. O gelmeden olmaz!

Niye olmaz, aha gazeteci var dünya kadar. Gerçi gazetecileri geç bir kalem, olursa kanal olsun, gerisi sizin olsun! 'Efendim'iz gelecek, yoksa kusura bakmayın, bekleyeceksiniz.

Onlarca, belki yüzlerce kişi güneş altında, ya da yağmur altında beklemiş ne gam. Onların canı cehenneme! Bak, vali, başkan da gelmedi daha, bekliyoruz...

*

Tabi açılışlar ne kadar kalabalık olursa, ne kadar ünlü, anlı-şanlı ve etiketli davetliler gelirse, işyerinin itibarı da o kadar artacak. Akşam eve gittiğinde, hanımına, çocuklarına, 'Valla bizim açılış çok görkemli oldu, vali geldi, başkan geldi, falan geldi, fıstık geldi, kanal bile geldi...' diye hava atacak, günlerdir onun lafını edecek ki, edemin havası artsın. Müşteri artmış, artmamış onun bir önemi yok.

Açılışa vali, belediye başkanı geldi gız...

Kanal bilem geldi anam...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527