Gelin biraz da özeleştiri yapalım. Kendi adıma konuşuyorum. Bu yazdıklarım beni bağlar, Kazma Bağları değil derdim.
İsterseniz aşağıdaki satırları bir itiraf, bir kendimle yüzleşme yazısı olarak değerlendirebilir, tersinden okumadan, ‘Vallahi helal olsun, özeleştiri ile kendini ele veriyor!’ da diyebilirsiniz.
Olsun…
Hata insan için. Kim derse ki ‘Ben sütten çıkmış ak kaşıkım, hiç hata yapmadım, hiç hayatımda kimseyi üzmedim, hiç kimseye yalan söylemedim, hiç kimseyi kandırmadım, hiç kimsenin tavuğuna kışt demedim, hiç kimsenin günahına ortak olmadım’ inanmayın.
Kendini avutuyor, kendini kandırıyordur.
*
Zaman zaman, hiç de hak etmediği halde, iki kuruşluk adamlara övgüler yağdırır, ballandıra ballandıra methiyeler dizeriz, adam da şaşırır, ‘Vay be, ben ne yemişim de haberim yok!’ der, kendini bile tanımaktan aciz iken, benim yazdıklarım adamı bu şehirde kahraman haline getirir.
Tabi haklı özgüye layık olanları tenzih ediyorum.
Sözüm meclisten dışarı yani.
*
Bu yazıyı bir siyasi partiye, onlardan birinin temsilcisine getirip dayatma yapmayın!
Yazı genel.
Haysiyetsiz, şerefsiz adamların çok olduğu ülkemde, bereket versin içimizde böyle birilerine rastlamak mümkün olmuyor, olmadı, olmayacak inşallah!!