Herkes soruyor, ‘abi esnafın hali ne olacak, savaş çıkar mı?’

29 Şubat 2016, 08:38

613 kez okundu.

‘Hayır kardeşim, ne savaşı, ne mavaşı, çıkmaz. İki süper güç gövde gösterisi yapıyor, Ortadoğu üzerinde çıkarları var, hesap kitap peşindeler. Açıkçası iki bilmem ne gibi cilveleşiyorlar. Yeni harita şekillendirme çabası içindeler. Merak etme, Türkiye güçlü devlettir. Arkasında koskoca millet var. Endişeye gerek yok!’ desem de, vatandaşı ikna etmekte zorlandığımı itiraf etmeliyim.

Savaş bu, ne zaman ve nereden geleceği belli olmaz. Bakarsın, çat kapı girmiş içeri. Davetsiz misafir gibidir mendebur.

Tamam da, niye insanlar savaşı konuşuyor. Baksanıza, Fenerbahçe Rus rakibini 2-0 yendi, ancak gündem Ortadoğu, gündem savaş olunca, arada kaynadı gitti.

Biz ne kadar iyimsek düşünsek, yazsak da, gördüğüm kadarı ile millet kafayı sıyırmış vaziyette. Savaş ha çıktı, ha çıkacak korkusu insanların yüreğine, ruhuna işlemiş.

Kahve kültürüm, alışkanlığım hiç yok. Geçenlerde, bir arkadaşım ile buluşmak icap etti, ikamet ettiği yer sebebiyle, Serintepe’de, bir zamanlar Mehmet Sabancı kardeşimin vatandaşlarla buluştuğu bir kahvede bir çay içimlik beklemem gerekti. Bir ayakkabı boyacısı geldi. Hemen yanı başımda oturan adama sordu, ‘abi boyayım mı?’

Adam umursamaz tavırla, hayır da demedi, evet de diyemedi, sadece bizim alışkanlığımızla, bize özgü cevap tarzımızla ‘cık’ dedi. Oysa adamın ayakkabısının bırakın boyaya, dezenfekte edilmeye dahi ihtiyacı var. Berbat halde.

‘Niye boyatmıyorsun kardeşim, ayakkabının ihtiyacı var boyaya’ deyince, ‘Dur be kardeşim, şimdi ayakkabı boyatmanın sırası mı? Baksana savaş eşikte bekliyor. Ha çıktı ha çıkacak. Bir de boşu boşuna boyacıya üç kuruş vermeyelim’ demez mi?

Bunu derken gayet ciddi.

Dikkat ediyorum, ki siz de görüyorsunuz, duyuyorsunuz, esnafın hali perişan. İstikrar esnafı es geçti. Kimse elini cebine atmıyor. Kimse boğazından başka ne üzerine-başına, ne de çok acil olmadıkça başka bir şey almıyor.

Bırakın onu bunu, siftah yapmayan çok esnaf var. Tedirginler, korku içindeler. Müşteri zaten yok, kapıdan içeri dalan yok.

Hafta içinde konut üreten insanlarla konuştuk. İnşaat firma sahipleri ile. Onlar da vaziyetten müşteki. Yani şikâyetçi. Satışlar bıçak gibi kesilmiş. Kimse konut derdinde değil.

Araba mesela… Kimse ne arabasını değiştirmeyi düşünüyor, ne de almayı. Otomotiv sektörü de kan ağlıyor, onlarda da satışlar durma noktasına gelmiş. Ama boğazından kesemeyen vatandaş, parayı saklı tutuyor, borcunu bile ödemekten imtina ediyor.

Tatil planı… Tatili düşünen yok, aklına bile getirmeyen çok.

Herkes elinde avucundakini saklı tutmayı düşünüyor. Ya savaş çıkarsa.

Herkeste bu endişe hakim.

Haberlerde Ortadoğu ve komşularımızla olan ilişkiler daha çok izleniyor.

Sanayicileri yazmıyorum, onlar zaten kan ağlıyorlar. Ticarete durmuş. Satış yok.

Ama açık söyleyeyim, esnafın hali iyi değil. Seçimden sonraki istikrar umudu da umut olmayınca, kimse de savaş çıkacak korkusu ile elini cebine atmayınca, bir şey almaktan imtina edince, vay esnafın haline…