banner1524

Herkes istiyor ki, medya bizim dediğimizi yazsın,  bizim önemsediğimiz adamları gündeme taşısın, bizim düşüncelerimizi paylaşsın, bizim gibi hareket etsin, bizim gibi giyinsin, bizim dilimizi konuşsun, bizim gibi…

Daha neler…

Hani adam doktora gitmiş ya…

Şunu ye, bunu iç, şöyle hareket et, böyle davran… Seks hayatını ihmal etme, maşallah gücün kuvvetin yerinde… Turp  gibisin de…

Hasta bakmış, hep iyimser tablo çiziyor doktoru.

Ayrılınca tanıdıkları sormuş, “neyin varmış, doktor hangi teşhisi koydu!”

Adam pişkin pişkin sırıtarak, “Valla tam kafama göre doktor buldum” cevabını vermiş.

Bizimkisi de o hesap oluyor.

İstediklerini yazarsan, istedikleri gibi düşünürsen, istedikleri adamı gündeme taşırsan, senden iyisi yok, iyi gazetecisin, onlardansın, yani yandaşsın, asayiş berkemal…

Tabi onlar açısından!

*

Koyun gibi gazeteci istiyorlar.

Sesini çıkartmayan, etliye sütlüye karışmayan, savaş çığırtkanlığı yapmayan, partinin aleyhine iki kelam etmeyen, fincancı katırlarını ürkütmeyen, deliliği değil de, sessizliği, aptallığı tercih eden… Hatta mümkünse para pul dahi istemeyen, beleşine çalışan…

Bizden olsun yeter!

Medya etiği onların umurunda değil.

Yandaş olsun kâfi…

*

Siyasetçi medyayı sevmez. Bakmayın siz sever gibi göründüklerine, şirinlik muskası taktıklarına…

Medya siyasetçiye, “Bir gün o da gidecek!” gözüyle bakar, ama ne zaman ki her ikisi de işlerini tam yapabilme imkânını gereğince değerlendirirler, demokrasi de sadece o zaman demokrasi olur.

Allah var, sevilecek medya var, sevilmeyecek, nefret edilecek olanı da…

Yandaş olanı da var, candaş olanı da…

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527