Bir belediye başkan adayı, hiç gitmediği, bilmediği bir yöreye gitmiş. Kendini anlatmaya, partisini tanıtmaya çalışmış. Ortalık kalabalık. Kahvedeler, herkes çayını yudumlarken, yaşlı bir adam gelmiş, adayın yanına.
Kahve kalabalık. Oturacak yer yok neredeyse…
“Sen kimsin evladım!” demiş ihtiyar.
Belli ki yörenin akil adamı, ileri geleni. Bizim başkan adayı cevap vermiş:
“Belediye başkan adayıyım hacı baba!”
Yörenin ileri gelen akil adamı sormuş:
“Sigara, içki falan içen mi?”
Bizimkisi itiraz etmiş, “Hayır, hayır, ağzıma bile almam! Helali haramı biliriz çok şükür!” demiş.
Adam bu kez başka soru sormuş:
“Peki hovardalık, gece hayatı, çapkınlık, kaçamak falan…”
“Sen ne diyon babalık, hiç tasvip etmediğim, düşünmediğim şeyler. Bizden uzak olsun!”
“Anlaşıldı…” demiş adam. Devam etmiş: “Başkan olduğunda eşine dostuna ayrımcılık yapacak mısın, adam kayıracak, akrabalarına rant sağlayacak mısın?”
Başkan adayı sinirlense de, yaşlı adam karşısında terbiyesini bozmamaya çalışmış.
“Hiç öyle şey olur mu amca, doğruluk, dürüstlük bizim şiarımız. Hak var, hukuk var. Haram bizden uzak, içki-sigara mümkün değil. Çapkınlık, hovardalık Allah muhafaza…” deyince, adam dayanamamış.
“Be evladım, o zaman ne diye çırpınırsın, ne diye başkan olmak için yırtınırsın anlamadım” deyivermiş.
Kahvedekileri bir kahkaha tufanı sarmış.
İstedim ki eski yılı bir fıkra ile kapatıp, yeni yıla güler yüzle giresiniz istedim.
*
Yarın yeni bir yıla merhaba diyoruz.
Sevabıyla günahıyla, acıları ile tatlıları ile bir yılı daha eskittik derken, bizlere de bir yaş daha kocadık.
Herkese mutlu yıllar diliyorum.