İdare onlara geçti, maslahat elimizde kaldı…

Editör

25 Şubat 2014, 15:52

3216 kez okundu.

Kadının biri eczaneden hışımla içeri dalmış ve eczacıdan bir şişe arsenik istemiş.

Eczacı, kadına arseniği ne yapacağını sormuş, kadın da cevabını vermiş:

“Kocamı öldüreceğim!”

Eczacı:

“Kusura bakmayın ama size bu nedenden dolayı arsenik veremem, bu mümkün değil” demiş.

Bunun üzerine kadın çantasını açmış ve içinden kocasıyla eczacının karısının yatakta çekilmiş birkaç fotoğrafını bırakmış tezgâhın üstüne.

Eczacı fotoğraflara bakmış, suratı mosmor şekilde;

“Reçeteniz olduğunu daha önce neden söylemediniz!” deyivermiş.

Osmanlı’nın uzak vilayetlerinden birinde, kale düşmanların saldırısına uğramış. Haftalardır süren bir kuşatma halinde iken, tabi cephane azalmış, yiyecek-içecek bitmek üzere. Asker ne yapacağını, nereye gideceğini şaşırmış vaziyette iken, kale kumandanı paşa, gece yarısı gizlice İstanbul’a bir ulak (haberci) gönderip, acilen cephaneye, yiyeceğe ihtiyaç olduğunu, takviye birlik gerektiğini iletmiş.

Ulak saraya varmış, cevabı alıp bir hafta içinde savaşın devam ettiği, düşmek üzere olan kale’nin içine girmiş. Durumu sadrazama iletmiş. Sadrazam da “Aman!…” demiş, “Aman, idare-i maslahat!”

Yani, kısaca idare edin manası… Bir çaresine bakın işte…

İyi de, düşman saldırmaya devam ediyor. Kale düştü düşecek. Elde yok, avuçta yok.

Kumandan paşa bir ulak daha çıkartmış, çıkartmış çıkartmasına da, gelen cevap aynı: “Aman, idare-i maslahat!”

Sonunda cephane ve yiyecek tükenmiş, kale düşmüş, düşman kuvvetleri kaleden içeri girerken, kumandan paşa, saraya durumu bildirmiş. Rapor etmiş yani açıkçası…

“İdare onlara geçti, maslahat elimizde kaldı”

Bugün iki fıkra ile idare edin. Canım yazı yazmak istemedi. Ilıca’da, çok sevdiğim dostum adaşım Mehmet Kaçmaz’ı kaybettik. Moral sıfırın altında 35 derece.

Haberi, kahvaltı yaparken Mustafa Evliya fısıldadı kulağıma.

Büroya geldim, ne yazayım diye düşünürken, iki fıkra ile günü kurtarayım istedim.

Valla, ister beğenin, ister beğenmeyin. İster okuyun, ister okumayın.

Bugünlük bu kadar.

Ha, fıkralardan çıkartacağınız dersler, alacağınız mesajlar varsa da, siz bilirsiniz!