Vatandaşı memnun etmek için tutarlar, elleriyle kurulan iftar çadırında, elleriyle vatandaşa yemek dağıtırlar, yine gülümseyerek poz verirler, yine nutuklar atarlar, “Biz sosyal belediyecilikte de bir numarayız, var mı bizim gibisi…” havalarına bürünürler, gören görmeyen de çok şey, çok iş yapmış zannedecek.
Başka zaman olsa vatandaşın yanından geçmezler, suyunu içip, bulgur kazanına kaşık sallamazlar da, oy için, yaranmak için, mübarek ramazan ayına gösterdikleri ilginin kamuoyu tarafından da bilinmesini sağlamak için, başka zaman olsa bırakın vatandaşla yemek yemeyi, su bile içmekten imtina ederken, bu göstermelik hareketler niye?
Resimler çekilirken, ertesi günü çıkacak gazeteler ya da internet sitelerine yorum atacaklar, yalaka olanlar, “helal olsun başkanımıza, özlemiştik bunları. Bizim başkan gibisi yok valla!” derken, yalakalık mektebini arkadan birincilik ile bitirenler ise kınayacaklar, ayıplayacaklar, “Ulan bunların yaptığı gösterişten başka bir şey değil” diyecek.
Bırakın ahçılarınız dağıtsın, belediye personeli var, onlar dağıtsın, ya da yemekleri zaten şirketlerden alıyorsunuz, içinde kurt – böcek yoksa vatandaş da gönül huzuru ile yesin diye bırakın da şirket elamanları dağıtsın.
Siz niye yoruluyorsunuz ki?
Size kıyamam ben!
Ama şu göstermelik hareketleri bırakın!
Gösteriş içinde değil, icraat içinde, eylem içinde, yatırım içinde olun!
Şirinlik muskası takmış gibi, sırıtarak yemek dağıtınca boyunuz uzamıyor, vatandaşın size verdiği puanın üzerine puan eklenmiyor!
Biraz ciddi olun!
Biraz ramazanın anlamına anlam katacak hareketlere yapın!
Tamam, ramazan hizmetinize diyecek yok.
Ama kaşığı, çomçayı ve kepçeyi alıp, vatandaşa yemek dağıtmak var ya, inanın içinizden gelerek yapmıyorsunuz da, yanar yüreğim ona yanar!
Samimi olun, canımı yiyin!