Gazetelerin üçüncü sayfasını açmaya, okumaya korkuyorum. Cinayetler, darplar, tehditler, şantajlar, kirli ilişkiler, ölüme sonuçlanan korkunç trafik kazaları vs…
Açın gazeteleri, bakın 3. sayfalara, mideniz bulanır, kusasınız gelir. Zaten gazeteci-yazar İpek Özbay da tam da bam telinden vurmuş, bir günlük gazetelere ve televizyonlara yansıyan haberleri derlemiş. Okurken az da olsa tebessüm ederken, iğrendiğiniz zamanlar da olmuştur muhakkak!
İşte o seçmelerden bazıları…
*
Her şey film gibi. Antalya’da Andızlı Mezarlığı’nda yarı çıplak halde mezarlığa gelen iki kadın, mezar taşlarının üzerinde iskambil oynayıp kola içiyor. Sonra mezarların üzerinden atlıyor, dans ediyor. Üstelik bu anları da videoya çekip sosyal medyalarından paylaşıyor.
★
Samsun’da bir adam tarafından tacize uğrayan kadın, darp ediliyor. 8 gün hastanede tedavi görüyor. Yüzünde iki kırık var, platinler takılmış. Üç ay sıvıyla beslenecek. Adam tutuklanıyor ama kadının travması için uzun zaman tedavi görmesi gerekiyor. Ne ilk ne de son!
★
Kocaeli’de Hacı baba lakaplı bir dolandırıcı, vatandaşları 2 milyon lira dolandırıyor. Sözde dini sohbetler düzenliyorlar, büyü bozuyorlar, musibetlerden arındırdıklarını iddia ediyorlar. Suçu da cinlere atıyorlar.
★
Adamın biri TV kanalı alıyor, banka kuruyor. Tüm gazetecilere uçuk uçuk rakamlarla transfer teklif ediyor. Sonra bu paraların yasa dışı bahisten olduğu anlaşılıyor. 43 kişi gözaltına alınıyor, kayyım atanıyor.
★
Sosyal medyada beğeni almak için olmadık işler yapanlar, abarttıkça abartıyor. Kadıköy’de bir genç, video çekmek için üst geçide çıkıyor, düşüp iki bacağını kırıyor. Bir diğeri yemek yerken çektiği videolarla takipçi buluyor. Hayatını kaybediyor.
★
Sayfalarca yazabilirim. Yoksulluk, yoksunluk, eğitimsizlik, zorbalık cabası.
Ama tüm bunlar olurken her yıl bu zamanlarda gözümüzün gönlümüzün yönünü Bursa Karacabey’e çeviriyoruz. Hep aynı umutla...
Yaren Leylek gelecek, balıkçı Adem amcayla kavuşacak, biz de tıpkı Adile Naşit’i, Münir Özkul’u, Tarık Akan’ı, Şener Şen’i, Ayşen Gruda’yı, Halit Akçatepe’yi izlemiş gibi mutlu olacağız.
Yaren, belki de bizi bu hayatta hayal kırıklığına uğratmayan ender canlılardan biri.
Tam 14 yıldır olduğu gibi bu yıl da yaptı yapacağını. Milyonların gönlünde taht kurdu. Yine geldi, Eskikaraağaç Leylek Köyü’ndeki Balıkçı Adem Yılmaz’ın kayığına kondu. Geleneksel pozunu verdi.
Yaren’in 18-19 yaşlarında olduğu tahmin ediliyor. Leyleklerin ömrü ortalama 15 yılmış. Yani geçen yıl aslında “Bu yıl gelebilecek mi?” diye sordurmuş Yaren. Geldi. Yine gel Yaren.
Biz çok mutsuzuz. Sen her geldiğinde ilkbaharın çiçekleri içimizde açıyor. En azından bir süre idare ediyoruz. Çok yaşa Yaren!