Bu meseleye dair çok haber yapıldı, yazı yazıldı. Nafile imiş, boşa kürek  sallamışız, boşuna nefes tüketmiş, nafile yere bilgisayarın klavye tuşlarını  yormuşuz.

Şartlar değişiyor, kafa, zihniyet değişmiyor.

Geçenlerde kıymetli meslektaşım Mehmet Taş da bu (gerçi değinmeyen kalmadı ya, o da ayrı…) meseleye dair düşüncelerini paylaşmış, sorun ortak, belirgin olan endişe olunca, komşuda pişer, bize de düşer diyerek iki satır da biz hanek edelim dedik.

Deprem öncesinde, 6 Şubat depreminde eşi ile birlikte hayatını kaybeden İşkur müdürümüz rahmetli Ali Yüce her zaman söylerdi de, abartıyor derdik. Değilmiş.

*

Toplu taşıma araçlarını kullanan ben, ekrandaki ilanları izliyorum. Fabrikalar, işletmeler artık vasıflı, kalifiye elamandan vazgeçti, vasıfsız olanları dahi bulamazken, anlamadığım mesele şu, millet neden illa ki belediyeyi iş kapısı olarak görür.

Belediyeler iş ve işçi bulma kurumu değildir. İhtiyacı olanı alır. Seçimler sebebiyle vatandaş çıkar başkanın karşısına, ‘ben size oy verdim, benim oğlanı, kızı, gelini, damadı işe alın!’

Olur canım.

Belediye meclis üyesi misin sen? Baban muhtar mı senin. Ya da sen padişahın püsküllü oğlu musun!

Oy vermiş, vermeseydin! Sana silah mı dayadılar, söz mü verdiler, noterden belgeli taahhütte mi bulundular, bizim partiye oy ver diye!

*

Belediye başkanları veya birimindeki sorumlu dostlarımız bu meseleden hayli dertliler. Kapısını çalanların yüzde sekseni iş istiyor yakınlarına.

Herkese iş vermek gibi bir lüksü yok belediyelerin. Önce kalifiye, işine yarayacak adam varsa, ihtiyaç da varsa, onu alır.

Neylesin vasıfsız adamı.

Bakın, farikalar, işletmeler en uzak ilçelerden bile işçi taşımayı göze alıyorlar.

Valimiz sayın Mükerrem Ünlüer, basın toplantısı düzenliyor TYP’lilerin işe alınmasını istiyor.

Ticaret Odası Başkanı ve sayın Mustafa Buluntu ile Ticaret Borsası Başkanı sayın Mustafa Narlı çağrı yapıyor, gelin çalışın, birlikte üretim yapalım diye.

Esnaf Birlik Başkanı sayın Ahmet Kuybu öbür taraftan çağrıda bulunuyor, işe ihtiyacı olanları işe,  çalışmaya davet ediyor, hayır, olamaz, no, mümkün değil…

Yok, olacaksa illa belediye…

Sanki göbeğini belediyelere gömdüler. Sanki belediyeler ile nikah kıydılar!

*

Çat kapı, buyurun, ne istiyorsunuz. ‘şey, benim oğlanı, kızı işe alsanız!’

Telefon geliyor, buyurun, ne istiyorsunuz? Aynı hikâye, aynı can sıkıcı talepler. Bir değil, iki değil.

Allah başkanlara ve yardımcılarına yardım eylesin, Hz. Eyüp sabrı versin!  İnsanda ne şeker, ne tansiyon bırakır bunlar. Aha, fırladı gitti…

Çünkü memleket fırlama dolu!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1560

banner1551

banner1561

banner1552

banner1554

banner1555

banner1556

banner1557