Leyleği havada görenler dâhil, maşallah yerel seçimler için aday adayları başkanlık kervanına dahil olabilmek için birer birere ortaya çıkmaya başladılar.
Allah bereket versin!
Çıksınlar tabi. Heybelerinde bir şey varsa çıksınlar, bu kente hangi ilçesi olursa olsun, bir çivi çakacaklarsa çıksınlar, taş üstüne taş koyacaklarsa çıksınlar, kendilerine oy veren vatandaşları ile barışık olacaklarsa çıksınlar, seçmenine tepeden bakmayacaklarsa, onları aşağılamayacaklarsa, onların ellerini sıkmaktan imtina etmeyeceklerse çıksınlar, plan ve proje üreterek yola çıkacaklarsa çıksınlar, seçildikten sonra parti rozetini belediye kapısı dışına gömeceklerse çıksınlar, yandaşlara, kendi adamlarına rant vermeyeceklerse, hazine arazilerini uç kuruşluk adamlara uç kuruşa peşkeş çekmeyeceklerse çıksınlar, Şekerdere’yi katletmeyeceklerse çıksınlar!
Daha bu yazdıklarımın üzerine sizin ekleyeceğiniz varsa, yine çıksınlar!
*
Nasıl olsa start verildi.
Nasıl olsa göç yolda düzüleceği için, ee, bu mübareğin rantı da var, “Hele bir seçilelim, Allah kerim!” diyenlerin ağzı sulanmaya başladı, iştahları arttı ki, tanıdık tanımadık, bildik bilinmedik bir takım arkadaşlar bu yarışta biz de varız demeye başladılar.
Bazılarının niyeti tamam..
Bir yerlerden icazet almışlardır, destek görmüşlerdir, hele hele arkalarında güçlü birer sponsor da varsa, hizmeti de kafasına yer ettiyse, baronlarında onayını aldıysa, mesele kalmamıştır.
Bir firma düşünün, güçleniyor, kentin her sathına dalga dalga yayılıyor, ama yerel yöneticileri o firmaya gitmekten imtina ediyor. Neden, çünkü baronları, sponsorları öyle istiyor. Giderse, bir çaylarını içerse, baronların hışımına uğrayacak, desteği kesilecek.
Eee, kaz gelen yerden de tavuk esirgenmeyeceği için, marka haline gelen o firmanın canı cehenneme!
*
Musluk kapanırsa, destek geri çekilirse, nasıl kazanacak seçimi?
Bazılarının niyetini bilmemek için aptal olmak lazım.
Niyeti halis olanları kast etmiyorum tabi. Çıkarları için, bazı egolarını tatmin için, çıkarcılığını ortaya koymak için aday adayı olanları millet yutuyor, yiyor zannetmeyin!
Biz kırk kişiyiz bu şehirde, kimin hangi tıynette, ne yapıda ve karakterde olduğunu biliriz, herkes de bilir zaten.