Bir gün, otobüsün biletçisi imama para üstü verirken, yanlışlıkla 20 peni fazla vermiş. (peni, Sterlin’in yüzde 1’idir) imama yanlışlığı yerine oturup parasını sayınca, fark etmiş. Kendi içinden, “Bu 20 peniyi biletçiye geri versem mi?” diye geçirmiş. Ama içinden bir ses diyormuş ki, “Bu çok küçük bir para ve zaten biletçinin de umurunda değil. Koskoca otobüs şirketi için de 20 peni çok bir para değil. Bu parayı Allah’tan gelen bir hediye gibi düşünebilirsin…”
*
İneceği durağa gelince, imam bu 20 peniyi biletçiye iade etmeme kararlılığı ile yerinden kalkıp kapıyı yönelmiş ama tam inecekken aniden fikrini değiştirip, biletçiye dönmüş ve: “Paranın üstünü fazla vermişsin” diyerek tutup 20 peniyi biletçiye iade etmiş.
Bunun üzerine biletçi gülümsemiş ve demiş ki, “Siz caminin yeni imamısınız, değil mi? Aslında uzun zamandır İslam’ı öğrenmek için sizi caminizde ziyaret etmek istiyordum ve bilerek size fazla para verdim, nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim”
imam inerken neredeyse bacaklarını hissetmiyormuş, yere yığılacakmışçasına bir direğe tutunmuş ve kendisine gelmeye çalışmış. Gözlerinden yaşlar dökülerek, kendi kendine mırıldanmış, “Allah’ım, beni affet! Az daha İslam’ı 20 peniye satıyordum!”
*
Allah, başta imamlar olmak üzere, siyasetçileri, yerel yöneticileri ve bilumum insanoğlunu, insanı vicdan ile cüzdan arasına sıkıştırmasın, zorunda bırakmasın!