banner1524
 Fıkrayı biliyorsunuz. Yine de tekrarında yarar var. Hem biraz gülümser, hem de düşünürsünüz uzun uzun. ‘Biz nerede hata yapıyoruz!’ diye…

Adamın işi varmış, Ankara’ya gidecek. Tam uçağa binerken, kulağında esrarengiz bir ses: “Binme! Bu uçak düşecek!” diye fısıldamış.

Dönmüş baktım, kimse yok, yok ama içine de bir kurt düşmüş. “Tedbirli olmam gerekiyor” diyerek uçağa binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış; “Uçak düştü. Kurtulan olmadı”

Dehşete kapılarak uçak yolculuğundan vaz geçip, trene koşmuş. Bilet almış, tam trene bineceği sırada, aynı ses kulağına yine fısıldamış. “Bu trene binme, raydan çıkacak!” dönmüş bakmış yine kimse yok. Korkudan trene binmemiş, gelmiş eve. Sabah gazeteyi açtığında tüyleri ürpermiş, haberi dehşet içinde okumuş. “Tren Polatlı’da raydan çıktı, bu kadar ölü, şu kadar yaralı var…”

Allah’ına şükretmiş. Koşup otobüse bilet almış bu kez. Tam bineceği sırada yine o esrarengiz ses; “Bu otobüse binme, yolda freni patlayacak!”

Donmuş arkasına bakmış, yine kimse yok. Dayanamamış bu kez, bağırmış. “Sen kimsin yahu!”

Esrarengiz ses cevap vermiş; “Ben senin iyilik meleğinim!”

Adam iyice kızmış bu sefer. “Ulan madem benim iyilik meleğimdin, evlenirken neredeydin!”

*

Tabi fıkra bu.

Lakin…

Bu iyilik meleği, keşke seçimler öncesi bize, Kahramanmaraş’a da uğrasaydı, bir iyilik yapsaydı diyorum.

Ne dersiniz!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527