Kadın programları, aile içi şiddet ve…

Öyle aman aman televizyon seyreden biri değilim. Müptelası değilim, hastası değilim, abonesi hiç değilim.

Bir gün nasıl olduysa, ya şeytana uydum, ya işim gücüm yoktu, bir açayım dedim. Açtım, aman Allah’ım kulaklarıma, gözlerime inanamadım.

Millet mi zıvanadan çıkmış, yayınlar mı? Bu kadar ahlaksızlık var da, RTÜK nerede, ne yapıyor? Dinlerken, seyrederken iğreniyorsunuz, mideniz bulanıyor, kusacak hale geliyorsunuz.

Fakat ahlak dersi verenler duymuyor, görmüyor!

*

Aile içi şiddet o kadar çok arttı ki, ekonomik nedeneler mi, sosyal sebepler mi, aile içi geçimsizlikler mi, ya da kaybettiğimiz milli ve manevi değerlerden mi bilinmez, erkeklerin kadınlarına şiddeti her geçen gün artıyor, (eşi, sevgilisi, boşandığı karısı vs.)  gazetelerin üçüncü sayfaları da bu tür haberlerle dolu zaten.

Taciz desen var, rahatsız etmek dersen sonuna kadar, işkence, darp hiç eksik değil. Üstelik de bunu yapanlar, aile kavramına değer verenler, önem verenler. Fakat zihniyetleri ile icraatları farklı olunca, bu yozlaşma nereye ve ne zamana kadar sürecek, bilmiyorum.

*

Televizyondaki kadın programları. Rezalet, iğrenç, mide bulandırıcı tek kelimeyle.

Bir kadın, 7 kişiye beraber oluyor, sonra da utanmadan televizyonlara çıkıp ballandıra ballandıra anlatıyor. 7 kocalı Hürmüz gibi, kadın, 7 erkeği birden idare ediyor. Bu nasıl bu nasıl zihniyet, bu nasıl ahlak anlayışı. Ve bu 7 kişi de, canlı yayına bağlanıp, birlikteliği onaylıyorlar, utanmadan.

Erkek diye gezerek!

Tamam, herkesin özel hayatı kendine de, batsın böyle özel hayat. Nerede kaldı toplum hayatı, nerede kaldı aile kavramı, nerede kaldı ahlak, edep, haya!

*

Tekrar aile içi şiddete dönecek olursam, çevreme bakıyorum, sağdan soldan  duyuyorum, kadına şiddet olanca hızıyla sürüyor. Cezalar geçici, kalıcı yaptırım olmayınca, canı çeken, en küçük bir meseleden, bahaneden eşine şiddet uygulayan, darp eden erkeklerin caniden ne farkı var!

Toplum o hale geldi ki, sınırlar zorlanıyor, insanların birbirine tahammülü azalıyor, suç ve suça karışanlar çoğalıyor, toplum her geçen gün daha çekilmez, daha yaşanmaz, daha güvensiz hale geliyor.

Biz de arada kaynayıp gidiyoruz işte. Buna da yaşamak denilirse.

Soruyorum, genel ahlak ve ailenin korunması nerede kaldı?