Kahramanmaraş’ın verdiği sınav… Ve ezanlar, darbelerden intikam aldı…

18 Temmuz 2016, 10:31

466 kez okundu.

Sosyal medya aracılığı ile milletvekillerinin, bazı belediye başkanlarının mesajlar çektiğini, face üzerinden düşüncelerini paylaştığını gördüm. Hepsi de demokrasiye sahip çıkıyor, darbe teşebbüsünde bulunanlara lanetler yağdırıyordu.

Gelin hep birlikte düşünelim ve Türkiye’nin bu tarz bir askeri kalkışmayı hak etmediğini belirterek, kamusal alanda terör estiren ve halkın iradesine saldıran darbecilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyelim.

“Bir gecede çok şey kaybettik ama demokrasinin değerini anladık” diyen insanları, herkesi soğukkanlı olmaya davet ederek ifade etmem gerekirse;

Akşam saatlerinde başlayan ve ne olduğunu gece saatlerinde anlayabildiğimiz darbe girişimi gerçekten endişe vericidir. Sabah saat 03 sıralarında darbe girişimine karşı çıkan Kahramanmaraş halkı, hemen meydanlara indi.

Tabi Şekerdere üzerindeki AK Parti binası toplanma alanıydı.

Kabul etmeliyiz ki, emir komuta zincirinin kırıldığı bir darbe girişim ile karşı karşıya olduğumuzu üzülerek teşhis etmiş bulunuyoruz.

Ne yapmalıyız?

Biz, halkımız ve medya mensubu olarak, ülkemizdeki her sorunun anayasa ve yasalar çerçevesinde, demokratik teamüllerimizi ve değerlerimizi koruyarak çözmekten yanayız. Türkiye olarak, Kahramanmaraş olarak kaybedecek çok fazla şeyimiz var. İnsanlarımızı ve demokratik değerlerimizi korumalıyız. Asker, polis, sivil halk her kim olursa olsun ülkemizin insanlarının birbirine düşmemesi için tüm görüş ayrılıklarımızı bir kenara bırakarak demokrasimize ve ülkemize sahip çıkmalıyız.

Kahramanmaraş tüm unsurlarıyla demokrasiye sahip çıkmış ve gereğini yapmıştır ve yapmaya da devam edecektir.

Üç beş çapulcunun TBMM gibi halkın iradesinin sembolünün bombalanması kabul edilemez. Demokrasimize ve halkımızın iradesine sahip çıkıyoruz; halkımızın iradesine saldırı anlamı taşıyan bu darbe girişimini kınıyoruz. Darbecilerin, yetkili mahkemeler tarafından en ağır cezalarla yargılanmasını bekliyoruz.

Bizim ve halkın temennileri bunlar.
Yalnız çok silah sıkıldı, Kurtuluş Bayramında, (Çete Bayramı) bile bu kadar silah sıkılmadı, kaldı ki yasaklanmıştı. Çok tehlikeli idi, vatandaş silah sıkanlara tepki gösterdi, ancak polis bile müdahale edemedi.

İnsanların can güvenliği tehlike ve risk altındaydı açıkçası.

Doğru değildi.

Son cümlemi yazacak olursam, bir zamanlar darbelerle susturulan, susturulmaya çalışan ezanalar, şimdi darbelerden intikam alıyor.