Daha önce de gazetemizde Türk Telekom’a ait ucube binanın ortadan kaldırılması önerisini içeren haberimiz yayınlanınca, anladık ki kimse iplememiş.
Tabi bizim Türk Telekom ile bir alıp veremediğimiz yok. Olması da beklenemez zaten. Onların yolu ayrı, bizimkisi başka…
Bizim derdimizin Kale olduğunu anlatmıştık haberimizde.
Tarih meydana çıksın istemiştik.
Yeni nesil, görmediği, bilmediği, gezmeyi bile düşünmediği buram buram tarih kokan tarihi Kale’yi gelip geçerken görsün, milli duyguları kabarsın istediğimiz için bu haberi servis etmiştik.
*
Aradan ne kadar zaman geçti, düşünmek, tahmin etmek bile istemiyoruz, kimse kılını kıpırdatmadı.
Tarihten, tarihi dokudan, eski eserlerden dem vuranların bu kadar kayıtsız kaldığını artık sizler de anladınız, kanıksadınız.
Biliyoruz, belediyemiz, bürokratlarımız tarihi eserlerin korunması, hayat bulması, günümüz nesline aktarılması konusunda hassas.
Bunun bilincinde iken, tarihi kalenin gün yüzüne çıkması konusundaki kayıtsızlıklarına anlam veremedik.
Bir hatırlatalım istedik.
*
Tarihi kapatmak, önüne set çekmek, beton yığını ile gölgelemeye çalışmak, hangi kitapta yazıyor?
Sayın başbakan gelse, o civardan geçse, “Nedir çocuklar bu ucube, tarihi gölgeliyor, tarihin görünmesine engel oluyor, yıkın şunu!” diyeceğine inandığımız, emin olduğumuz için, bu haberi BİMER’e uçuracağımızı da buradan duyurmak için bu yazıyı yazdık.
Artık gerisi size kalmış.