Batıpark Güreş Çim Sahasındaki güreşlere güreş severler büyük ilgi gösterirken, bendenizi güreşlerin az biri bölümünü de olsa, güreşte altın madalyalar getiren ve istiklal marşımızı okutturan, bayrağımızı göndere çektiren iki muhteşem şampiyonla izleme fırsatı buldum. Aralarında… Espriyle sordum; “Her ikiniz de Avrupa’da ve Dünya’da başarı elde etmiş güreşçilersiniz, altın adamlarımızsınız. Benimle de bir güreşe var mısınız?” dediğim zaman, gülüştüler, “Mehmet abi, mümkün mü seni yenmek, ne haddimize!” diye iltifat gösterdiler ki, nezaketleri de on numaraydı insanlıkları, efendilikleri kadar.
Dünya ve Avrupa şimpiyonu Harun Doğan ve Dünya ve Avrupa şampiyonu ve Olimpiyat ikincisi Şeref Eroğlu, benim her zaman değer verdiğim isimler. Her ikisi de dünya ve Avrupa şampiyonu olmuş pehlivanlar. Yani madalyalı şehrin madalyalı pehlivanları. Gururumuz.
Bu festivalde emeğine, yüreğine sağlık Şahin Hopur’un.
*
İran, Azerbaycan, Dağıstan, Gürcistan, Bulgaristan’tan 120 pehlivan yanında, güreşlere 600 güreşçi katılırken, Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Asbaşkanı Şahin Hopur, güreşçilerin kategorilerinde güreş tuttuklarını söyledi. Hopur, bu tür organizasyonların mimarı, ustası. Ne de olsa pehlivan babanın, pehlivan oğlu.
*
Geçtiğimiz Pazar günü, güreşlere halkın ilgisi çoktu. Çoktandır böyle zevkli, kıran kırana geçen güreşler izlememişlerdi. Her ne kadar ondan önce Hartlap’ta da düzenlenmişti ama büyükşehir’inki başkaydı. Organize mükemmel, katılan güreşçi sayısı fazla, hakemlerin adil yönetimi harikaydı.
Öyle olunca da, güreşler zevkine ve keyfine doyum olmayan bir güzellikte geçti.
Aslında, burada Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürümüz sevgili Ali İhsan Kabakçı’nın da emeğini, yüreğini inkâr etmek olmazdı. Kendisi de eski biri pehlivan olan Kabakçı, güreşlerin olgun bir hava içinde geçmesi için azami gayret gösterdi.
Bizlere zevkli ve kıran kırana güreşler izleten, tadına doyum olmayan bir festival yaşatan başta Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Fatih Erkoç’a, güreşe emeğini ve alın terini veren Şahin Hopur’a, Avrupa ve dünyada rakiplerine kök söktüren, minderi dar eden iki büyük pehlivanımıza, Doğan ve Eroğlu’na teşekkür ediyorum.
İyi ki varsınız!