Epey zaman oldu yazmayalı. Dediler ki niye ara verdin. Dedim ki, dünya telaşı. Dediler ki; o telaş herkeste var. Onlara dedim ki, senin telaşın sana, benimki bana. Ben pürtelaş yaşadım, ondan erteledim yazmayı. Bak, bugün karşındayım. Bundan sonra ara verir miyim, erteler miyim düşüncelerimi paylaşmayı, şimdilik erken yorum yapmam. Yarının neler getireceğini bilemeyiz.
Dünya bir düdüklü tencere. Sürekli kaynıyor, kaynarken de farklı sesler çıkartıyor. Bizde de düdüklü tencerenin sustuğu yok. Bir yandan ıslık çalarken, bir yandan buhar dağıtıyor.
*
Dedim, hadi başlayalım!
Bir zamanlar TRT’de dansöz çıkardı yılbaşı geceleri. Nesrin Topkapı çıkardı saatler gecenin yarısına geldiğinde, kıvrak dansıyla milletin ağzının suyu akardı seyrederken, yerler ıslak, su içinde!
Şunun şurasında yılbaşına ne kaldı. Ama fazla ümitlenmeyin, sevinmeyin Noel Baba geliyor diye. Dansöz mansöz yok artık!
Şimdi sağa bak dansöz, sola bak dansöz! Hem de gündüz gözünde. Serdar Ortaç diyordu ya, her yerde dansöz var, herkes dansöz.
*
Bir şehirde, devletin valisi partililere şoförlük yapmış, şehir (Rize) içinde tur atmışlar. Garipsenmiş, yanlış bulmuşlar, vatandaş tepki göstermiş.
Hiç devletin valisi aracında partili gezdirir miymiş! Üstelik de şoför!
İlahi insanoğlu, ne yapsaydı ya, sırtında mı gezdirseydi, yok daha neler!
*
Sahte, kaçak rakıdan ölenlerin sayısı 30’u geçmiş. İmal edenler yakalanmış. Kaçak-köçek her yerde. Altın sahte, kaçak. Dolar sahte-kaçak, bal sahte-kaçak, sigara sahte-kaçak. Doktor, mühendis sahte-kaçak.
Zeytinyağı, peynir, et, salam-sucuk da var sırada.
Kaçak ve sahte olmayanı nerede bulacağız, biri yerini yurdunu tarif etse de gidip alıversek!
*
Et döneri severiz sevmeyiz, yeriz veya yemeyiz, tercih meselesi. Bu kez de ülkemizde et dönerde deri ve kanatlı etine rastlanmış.
İlahi dostlar, et işte.
Dönerin içinden sıfır kilometre araba çıkacak değildi ya!
*
Benzincide gaz kavgası çıkmış, 7 kişi yaralanmış. Kocaeli-Kartepe içesinde. Akaryakıt istasyonunda müşteri ile çalışan arasında çıkan kavgaya başkaları da karışınca, 7 kişi yara almış.
Bir gaz için değer mi yahu, hiç mi evinizde bebe yok mu, onun gazı ile idare ederdiniz! Isıtmada, aydınlatmada, mutfakta da kullanabilirsiniz, ekonomik üstelik. Kavga etmeye değer miydi yani?
*
5 öğretmen otizimli öğrenciye okulda dayak atmış. Çocuğunun yüzünde morluklar, yara-bere fark eden anne, okula gitmiş, güvenlik kamerasından oğluna işkence yapıldığını ortaya çıkartmış.
Evlat işte, anne savcılığa gidip suç duyurusunda bulunmuş. Çocuklarımızı, hele engelli yavrularımızı kime emanet edeceğimizi şaşırdık vallahi.
*
Ege Ovasını sulayan Büyük Menderes ırmağı can çekişiyormuş. Irmakta kirlilik varmış. Yöredeki insanların ve doğa sevenlerin sert tepkileri olmuş.
Çevre katliamı demişler adına.
Ee, bizde de var çevre katliamı, gıkımızı çıkartıyor muyuz? Bakın Aksu Çay’ına. Senelerdir kirli akıyor, fabrikaların kimyasal atıkları barajlarımızı kirletiyor, zehir saçıyor. Canlılar ölüyor gözümüzün önünde. Kimsenin müdahale ettiği yok. Kimin ruhu duyuyor, kim tepki koyuyor!
Çevre ve insan sağlığı tehlikede imiş!
Bizde bu işler böyle yürür kardeşim! Yazının başlığını ‘karmakarışık işler!’ diye boşuna mı koyduk!