Haberi, Hürriyet GAP ekinde okudum; “Mardin’de, katır ve eşekleriyle hamallık yaparak geçimini sağlayan kent halkı, hayvanlarına olan büyük sevgilerini dile getirmek amacıyla kına yaktılar.”
Hayırdır inşallah. Her şeyi duydum ama, sevginin özellikle hayvanlara kına yaktırdığını yeni, ilk kez duydum.
Yaşa ki neler göresin!
Biraz muzibim ya, hemen soru aklıma takılıverdi; “Acaba kına katır ve eşeklerin neresine yakıldı?”
Gazete haberi içinde yer alan resme baktım, hayvanların alınlarına, yele’leri civarına yakılmış kına.
Söyler misiniz, sizin aklınıza nereleri geldi?
İnsanlar, rakiplerinin, sevmediklerinin, düşmanlarının, selam bile vermeye üşendiklerinin ya da tenezzül etmediklerinin başına bir haller gelmesine seviniyor.
Aç kalmasına, perişan olmasına, evine icra gelmesine, yokluklar içinde sürünmesine, hastalıklarla boğuşmasına…
Muhatap da bunu fark ettiğinde, ya gülüp geçiyor, ciddiye almıyor, kendisine bunları reva görenleri Allah’a havale ediyor, ya kınıyor, ya da kına yakmasını tavsiye ediyor.
Artık nerenin kınası olursa…
İran kınasının meşhur olduğunu söylerler!
Günlerdir siyaset konuşup, siyaset dinliyorsunuz, kafanız şişmiştir, gerginsiniz, biraz gülümseyin, moraliniz yerine gelsin istedim.
Editör yazısı bugünlük bu kadar.
Yarına Allah kerim!