banner1524
 Her zaman söylediğim, yazdığım düşüncemi bilmem kaçıncı kez tekrarlamam gerekirse, Rabbim yüzümüze baktı, ülke uçurumun kenarından ve direkten döndü.
Hainler her yere sızmışlar. Artık nereye sızdıklarını yinelemenin anlamı yok. Örgütün elebaşı, sözde din âlimi, ilkokul mezunu, darbeci adam, güya hocaefendi, ki kabul edilecek yanı yok, (gerçek din alimlerine, hocaefendilere kurban olsun) ama terör örgütü lideri, ülkenin siyasi ve ekonomik istikrarına darbe vurmaya kalkıştı, Rabbim de Türk milletiyle berabermiş ki, kalkışma başarısızlıkla sonuçlandı.
Buraya kadar tamam. Sahte bir mehdi o… Adı her neyse…
Tatilde iken, haberleri dinlediğimde, Diyanet İşleri Başkanı sayın Prof.Dr. Mehmet Görmez şunları söylemişti;  “FETÖ/PDY hareketi, sahte bir mehdi hareketidir”
*
O da tamam. Gizli ve karanlık emellerine ulaşmak için her türlü yolu mübah gören,  dini ve dini duyguları istismar eden, milletimizin zekatını, sadakasını, kurbanını çalan, evladını elinden alan, dinimizin temel değerlerini tahrif ve tahrip eden, gayr-i İslami ve gayr-i ahlakı tutum ve davranışlarla fitne, fesat, yalan ve desiselerle kendine insan ve imkan devşiren, son darbe girişimiyle millete tarafından suçüstü yakalanan Fetullah denen ilkokul mezunu cahil adamı, din alimi ve hocaefendi olarak kabul edemiyoruz zaten.
Burada da sorun yok, ki anlaştık.
Peki, Güneydoğu’dan seneler önce gelip, hemen dibimize yerleşen, merkeze 20 kilometrede bize göre saraylar inşa eden, büyük bir alanı çevirip çevreleyen, iddia edildiği üzere kamunun imkânları ile yolunu, çevre düzenini sağlayan, yöre halkının, özellikle kadınların kolundaki bileziklere, kulaklarındaki küpeye kadar uzanan, yöre insanlarının dini duygularını istismar edip onları adeta soyup soğana çeviren adam için ne yapıldı?
Sarayın ve onlarca dönümlük alana kurulan külliyenin etrafı kalın duvarlar ve tel örgülerle çevrili. Kim girer, kim çıkar, bilinmiyor.
Üstelik de seneler önce bir asayiş toplantısında bir nedenle asayiş toplantısına konu olurken… Bir yerlerle, deniz aşırı uzak diyarlarla bir ilişkisi, irtibatı ve teması var mıydı, olmuş muydu?
Araştırıldı mı? Soruşturuldu mu?

Tepede, büyük bir alanı çeviren, kendine kat kat saray yavrusu inşa edip, herkese tepeden bakan bu gizemli külliye için acaba bürokrasi ve ilgili merciler ne düşünür?
Sordum sadece!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527