banner1524
 Şimdi…

Gelin biraz öncelere gidelim. Çok uzak değil, yaklaşık 2 ay önce gerçekleşen AK Parti il kongresine… Arsan Center’daki il kongresine kimler katıldı, kimler ne konuştu, bunları dilime dolamadan, o günden bugüne yansıyan manzarayı seyrettireceğim size.

Biliyorsunuz, AK Parti il kongresinde, iki yılı aşkın süredir bu görevi başarı ve layıkı ile yürüten Ahmet Özdemir, kimilerine göre adabınca ve usulünce, kimilerine göre de siyasi etik ile bağdaşmayan ve hiç de uygun olmayan bir davranış ile görevinden alınmıştı.

Olabilir… Siyasetin cilvesi bunlar. İlk kez de yaşanmıyor ülkede. Siyaset ile uğraşıyorsanız, nerede v ene zaman başınıza nelerin gelebileceğini hesap edecek, düşüneceksiniz.

Çünkü siyasette vefa yok, aramayın!

Vefa olsaydı, Ahmet Özdemir bugün hala il başkanı idi.

Ama d emek ki hakkında böylesi hayırlısı imiş ki, başta Rabbim layık gördü milletvekili adayı yaptı, sonra da Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan, hak ettiği etiketi, ünvanı teslim etti sevgili Özdemir’e…

*

O zaman dengeler bozulmuş, siyasetin ayarı kaçmıştı. Siyaset terazisinin kefeleri eşit iken, bir taraf daha ağır basmaya başlamıştı. Tabi bir kısım bu alınmadan, yeni görevlendirmeden mutlu ve memnun iken, Özdemir ve taraftarları son derece üzgündüler.

Hatta ve hatta sayın Ahmet Özdemir’in siyasi hayatı bittiğini ileri sürenler, onun bir daha siyaset arenasında yer alabileceğinden kuşku duyanların olduğunu iddia edenler dev arken, bazıları kıs-kıs gülmeye başlamıştı.

“Oh, olacağı buydu işte!”

Dediler bunu…

*

Dediler ama…  Tabi herkesin bir hesabı olduğu kadar, Allah’ın da bir hesabı vardı. Nihayetinde keser döndü sap döndü, gün geldi hesap döndü misali: bitti, tükendi denilen Ahmet Özdemir milletvekili adayı gösterildi.

Hem de ikinci sıradan… Yani sayın Mahir Ünal’dan sonra…

Bu şu demek, “Ey İmran Kılıç, meclisi aksatmadım, devamsızlık göstermedin. Hizipten, kutuplaşmadan uzak durdun, aferin! Seni tekrar aday gösteriyorum.  Ama dikkatli ol!”

Aynı mesaj, İçişleri Komisyon Başkanı sayın Celalettin Güvenç’e de verildi. Sayın Özdemir’den sonra listede yer aldı. Bu bir uyarı idi. “Bak, hakkında ulu orta şeyler duyuyorum, gözümden kaçmıyor, sen de dikkatli ol!”

Lafı uzatmanın manası yok. Yakın yol ve kader arkadaşı Cihat Sezal’ın da milletvekili adayı oluşu, Ahmet Özdemir’in elini güçlendirirken, her iki isim de aslında sayın Mahir Ünal’ın elini güçlendiren isimler oldular. Çünkü Mahir bey Ankara siyasetçisi. Kahramanmaraş ona iki gömlek dar gelir. Ancak hem Özdemir, hem Sezal, hem Güvenç, ve hem de Kılıç, Mahir Ünal’ın en yakın siyaset yoldaşı olacaklar.

Burada asıl eli güçlenen isim sayın Ünal’dır, ben değil.

*

NOT: Dün sahurda gördüklerim karşısında şaşırdım. Demek siyaset böyle bir şeymiş. Önce savaş, sonra seviş… Bu siyasete kaynanasının çorabının söküğünü dikenin aklı yetmezmiş.

Vay anasını sayın seyirciler…

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527