Tutacak… Yoksa seni de yıkar yere, bir tarafın incinir, belki üstün başın da kirlenebilir!
Demem o ki…
AK Partinin ilçe kongreleri Dulkadiroğlu ilçesi ile start aldı ve eski başkan Şahin Avşaroğlu yeniden aday olduğunu açıkladı. Zaten bu hafta sonunda (5 Eylül) arkasından 6 Eylül’de Çağlayancerit ve Pazarcık ilçe kongreleri yapılacak.
Tabi heyecan dorukta, üzümler ise daha çok yerde korukta!
Kulağıma gelenlere bakılırsa, ilçelerde vaziyet kel.
Mevcut başkanlardan, adaylardan gırla tepkiler, şikâyetler var. Hem de ardı arkası kesilmeden! Yazarsan, gözlemlerini paylaşırsan, birilerinin ayağına basmışsın gibi feryatlar, isyanlar yükseliyor.
Yazamazmışım, gözlemleyemezmişim, ben kimmişim, ne zaman gazeteci olmuşum vs…
Birkaç densiz benim gazeteciliğimi sorguluyor, beni hesaba çekiyor aklı sıra. Tabi bu arada tehditler de havalarda uçuşmuyor değil.
Her nedense kimse ayranım ekşi demiyor, kimse burnundan kıl aldırmıyor, kimse ‘ağacın kurdu kendi içinde’ sözünü irdelemiyor, kimse aynalarla yüzleşmeyip, gerçek niyetlerini, yüzlerini saklayarak topu taca, başkalarına atarak hedef saptırmayı siyaset sanıyor.
*
Başlığa gelince…
Bu sözü ilk kez bir ilçemizde, (Andırın’da) siyasetin nabzını tutmaya çalışır, vatandaşlarla yakında yapılacak ilçe kongresine ilişkin yorumları, düşünceleri, paylaşımları ve insanların neler konuştuklarını sizlere aktarmak için uğraş verirken işittim.
Yani özeti şu, yola çıktığın insana dikkat edeceksin!
Yol engebeli, yol barikat dolu, yol yokuş, yol tehlikeli olabilir, o bakımdan ayağını sağlam atacaksın ki, beraber yolculuk yaptığın hasar vermesin sana!
Ortaklık yaptığın kimseye dikkat edeceksin. Kazık atar, çelme takar, işin hilesine kaçar, sonunda da batar, silinir gidersin! Varını yoğunu satsan da nafile! Donunu bile alırlar elinden!
Alışveriş ve siyaset yaptığın kimseye, kimselere dikkat edeceksin! Etmezsen, seni düşürürler, yolda bırakırlar fırsatı bulduğunda da üç kuruşa satarlar ki, ucuza gidersin!
Beraber yürüdüğün insanın ayağı yer tutmuyorsa, basamıyorsa yere, seni de düşürür. Maazallah bir tarafına zarar verir!
*
Bu girişten kastım şu!
Bazı ilçeler gergin, bazı ilçeler kritik, bazı ilçeler tedirgin ve isyanlarda. ‘Falan başkan olursa kıyamet kopar…’ ‘Falan yeniden seçilirse partiye oy vermeyiz!’ ‘Falan adayın pislikleri dolu, başkan seçilirse parti zarar görür, ilçe de öyle!..’ türü ağcın kurdu kendi içinde misali, birbirleriyle didiştiğinde, siz de bunları yazdığınızda kötü oluyorsunuz!
Herkesin bildiğini, konuştuğunu, tartıştığını dile getiriyorsunuz, günah keçisi siz ilan ediliyorsunuz!
Neden?
Çünkü kendisi de bildiği halde, başkalarının yazdığı doğruları okumak, dinlemek kimsenin işine gelmiyor!
Adamlar kendi geleneklerini, kendi geleceklerini, kendi dünyalarını, kendi iç hesaplaşmalarını, kendi siyasi oyunlarını ele veriyor, gazeteci yazınca ‘Vay sen misin bunu yazan. Kim oluyorsun da ilçemizin yüzünü yere eğdiriyorsun?’
Yani tu kaka ilan ediliyorsunuz!
*
Dedim ya, gerçeklerle yüzleşen yok!
O bakımdan, ilçeler gergin ve aday çok. Aday çok olunca, oralarda çıngarlar çıkıyor, dedikodular alıp başını gidiyor, birbirlerine karşı cepheler oluşturup, asılsız iddialarla insanların onuru zedeleniyor.
Kimse vatandaşın tercihine, talebine ve iradesine, sandığın gücüne inanmıyor!
‘Sandık ve demokrasi tek güvencemiz’ demem ondan işte!