banner1524
  

Zaten sayın Cumhurbaşkanının sırtından bir yere gelenler, koltuk kapanlar bilsinler ki, artık, bu saatten sonra sayın Recep Tayyip Erdoğan kimseyi sırtında taşımayacak. “Artık inin bakalım çocuklar, siz kendi ayaklarınız üzerinde duramıyorsanız, yolda yürümesini bilmiyorsanız, benim sırtımdan yolculuk yapamazsınız, yallah kapıya!” diyerek tabanda karşılığı olan, metal yorgunluk göstermeyecek, vizyonu olan, proje üretebilecek, halkın gönlünde taht kurabilen kimselerle kutlu yolculuğunu sürdürecek.

Büyüklük de, fedakârlık da bir yere kadar nihayetinde.

Hele hele başladı-başlanacak denilen kongreler ve devamında taşlar yerinden oynayacak. Artık her şey eskisi gibi olmayacak.

Kimse kendini bulunmaz Hind kumaşı yerine koymasın. Çünkü mezarlıklar vazgeçilmezim diyenlerle dolu. Bugüne kadar, ki meslektaşım sayın Neşe Yıldızhan doğru tespitte bulunmuş, bugüne kadara belediye başkanları, teşkilat başkanları hep sayın Erdoğan’ın sırtından geçindiler, onun adıyla, onun vitrin ve vizyonu ile seçildiler.

Çoğunu muhtar adayı yapsan eşi bile oy vermez inanın. Ha, bunları yazdım diye alınan gücenen varsa da, kusura bakmasın. Bunu siz istediniz şekerim.

*

Sen çalışma, çabalama, siyaseti basamak olarak kullan, tabanda da karşılığın olmasın, halkın gözünde de hiçsin, amigoluktan başka bir halta yaradığın da yok, lafa gelince allam-ı cihan kesiliyorsun da, kimse yemiyor, bunu da bilesin azizim.

Tavşan yamaca geçti çünkü. Gözünü açtı herkes. Benim 6 yaşındaki torunum bile sizden fazla puan alır verecek olurlarsa… O en azından yüzme biliyor, siz onu bile bilmezken, kendinizi okyanusların içinde zannediyorsunuz.

Koltuklar beşik gibi, deprem gibi sallanıyor. Artçılar da arkasından geliyor zaten.

Dün dünde kaldı cancazım, o sizin bildiğiniz devirler geçti, gitti…

*

Çoğunuzun yüzü eskidi. Çoğu da yüzsüz zaten, bırakın birbirinizle didişmeyi, birbirinizin kuyusunu kazmayı, birbirinize çelme takmayı, başkasının ayranına ekşi demeyi, birbirinizin yoluna mayın döşemeyi, birbirinizin ayıplarını ayyuka çıkartmayı da işinize bakın diyeceğim d e, işiniz de yok. yaptığınız bir şey de yok ortada.

Günü birlik siyaset, kendi kendinizi kandırıyorsunuz. Vatandaş zaten yemiyor.  Ama sizi gözlemliyor, ceza vereceği günü bekliyor sabırsızlıkla…

Yeni şeyler söylemek, yeni projeler üretmek varken, dururken, kendinizden bir şeyler katmanın, taş üstüne taş koymanın vakti gelmişken bile başkasına kaşın üstünde gözün var diyerek horozlanmaya, efelenmeye, kusurlarını nasıl olur da ortaya döker, bundan prim yaparım demeye bakıyorsunuz.

O nedenle bu şehir adam olmaz diyorsam, bana da kızıyorsunuz birader.

*

Sayın Erdoğan partiyi omuzlamış, sırtlamış, bir de siz sırtında kambur oluşturmuşsunuz. Buna rağmen dayanmış, direnmiş, yoruldum dememiş ama artık o sırttan inme vaktinizin geldiğini hatırlatmış size. “Miadınız doldu, artık trenden inin, bırakın ve çekin gidin!” diyerek kapının önüne konulma ya da trenden inme vaktinizin geldiğini söylemiş.

Siz ise kulaklarınıza pamuk tıkadınız. Duymazdan geldiniz. Ama vatandaş sağır değil ki.

Bu yazım genel. Bu şehirde bir elin birkaç parmağını geçmeyecek kadar başarılı, yetenekli, a sosyal, tabanda karşılığı olan belediye başkanı, parti teşkilat başkanları yok değil. Sözümüz zaten meclisten dışarı.

TBMM güçlü olacağı yeni sistemde, yeni dönemde, çapsız, karekökü sıfır, heyecanını yitirmiş, ununu eleyip eleğini duvara asmış siyasetçiler, başkanlar yerine, donanımlı, heyecan yaratacak erdemli milletvekillerine, belediye ve teşkilat başkanlarına ihtiyaç var.

*

Doğru olana şu ki, artık seçmen profili değişti. Çatır çatır tepki vermeye başladılar. Oy potansiyelini artıracak, heyecan uyandıracak milletvekilleri, belediye ve teşkilat başkanları varken, olmalı iken, uyuşuk, mıymıntı, amigoluğa soyunanlar kenara çekilmeli, yeni lider ülke Türkiye’nin kaderini belirleyecek, etki edecek kimseler, ‘bu yarışta bende varım!’ diyebilmeli.

Bu cesareti görmeli kendinde.

Kim kalır, kimler gider derseniz! Yukarıda bunun işaretlerini, kriterlerini, sırlarını verdiğimi sanıyorum. Yok illa da il, ilçe ve isim istiyorsanız, onu da yazmanın vakti elbet gelecek.

Hele bugün bununla idare edin, yarına Allah kerim!

 

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527