Tersini yapanlardan kimileri rahat ediyor, hem de çok kazanıyor, misal adımın biri muhalif köşe yazarı iken, hükümet adamları için demediğini bırakmıyordu.
Sonra, ya Evliya dolmuşlarına çok bindi, ya da evliyalardan muhterem bir zatla karşılaşmış olmalı ki, o mübarek zat koyu muhalif köşe yazarının gönül gözünü açtı. Saf değiştirdi.
Şimdi köşeyi döndüğünü söyleyenler çok.
Tabi herkes bu kadar şanslı değil.
Sabah akşam iktidarı bal-yağa çeviren, methiye döktüren, buna rağmen beş kuruş kazanamayana köşe yazarları da var.
*
Selahattin Duman usta yazmış.
Derler ki, Osmanlı bu işi mükemmel halletmiş. Diyeceksiniz ki Osmanlı devrinde değiliz, ne alaka!
Peçevi Tarihi’ni okuduysanız, devrin yağcıları mübarek ramazana denk getirip, Sultan Birinci Mahmut’a, “Kimsesiz dalkavuk kullarınızı arzuhaldir!” diye başlayana bir dilekçe vermişler.
Yani dalkavukluk bize Osmanlı’dan sirayet etmiş de diyebilirsiniz.
Bugün dalkavukluk bir meslek sayılmış, esnaf kuruluşu olarak deftere kayıt edilmiş.
*
Kim ne yazarsa yazasın, bu kentin gelişmesi, yaşanabilir iller arasına girmesi, yatırımlardan ve hizmetlerden pay alabilmesi uruna çırpınan kalemlere, eyvallah etmeyen yazarlara sevgi ve saygılar.
Duruşunda eğri çizgi olmayanlara!