Her ne kadar yaşamını Elbistan dışında sürdürse de, gönül bağı olan, alın teri, gençliği bu ilçede geç en siyasetin mihenk taşı sayın Mahir Ünal’ın geçtiğimiz Pazar günkü sünnet şöleninde yalnız bırakıldığını düşündüm. Düşündüler.
Sadece ben mi, tabi ki hayır!
Bir kere, iyi niyetle yola çıkılmış, başta kendi evladı olmak üzere, yaklaşık 300 depremzede çocuğun sünnetini üstlenen, davetine binlerce insanın katıldığı sünnet şöleninde Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılmasına, evlatlarımızın çocukluktan erkekliğe adım attıkları bu mutlu güne katkı vermesi, tanıklık etmesine karşın, bir iktidar milletvekilinin, belediye başkanının bu anlamlı günde, Millet Bahçesinde yer almaması, sayın Mahir Ünal’a destek vermemeleri doğrusu üzücü, o kadar da düşündürücüydü.
*
Diyeceksiniz, diyecekler ki, milletvekilleri ve belediye başkanları Kızılcahamam’daki kampa katıldılar, o açıdan gelemediler.
Sayın Cumhurbaşkanından rica edip, birkaç saatlik de olsa Elbistan’a gelselerdi, sayın Erdoğan da Mahir Ünal dostumuza olan sevgisinden ötürü yok demez, karşı çıkmaz, ‘Ne işiniz var sünnette münnette, oturun oturduğunuzu yerde!’ demeyecekti.
Çünkü sayın Erdoğan’ın, sayın Mahir Ünal’ı ne kadar çok sevdiğini, ne kadar çok önem verdiğini herkes bilirken, telefonla da olsa canlı yayına bağlanması bunun en büyük göstergesi, işareti ve belgesi olamaz mıydı?
Dünya ile baş eden, ülkenin olduğu kadar dünyanın sorunları ile boğuşan Cumhurbaşkanı telefonla da olsa ayıracak 5 dakika zaman bulurken, iktidar partisinin milletvekilleri ve belediye başkanları 2 saat ayıramazlar mıydı?
Sayın Erdoğan yok mu diyecekti?
*
Düşünün, AK Partinin üst düzey siyasetçileri geliyor, Mahir Bey’e destek veriyor, Konya’dan eski valimiz sayın Vahdettin Özkan geliyor, valiler, rektörler, muhalif belediye başkanları, ilçe ve ilçe teşkilatları, muhtarlar, basın camiası, belediye meclis üyeleri katılıyor, AK Partinin önceki dönem milletvekilleri Ahmet Özdemir ile Cihat Sezal mutluluğa ortak oluyor, ne yazık ki ne milletvekilleri, ne belediye başkanları tenezzül edip bu mutlu günde bulunamıyorlar.
Oysa düne kadar sayın Ünal’ın etrafında pervane oluyor, randevu alıp bir bardak çayını içebilmek için kırk takla atıyor, birlikte fotoğraf çektirme adına (çünkü sizler fotoğraf çektirdiklerinizden güç almayı seviyorsunuz!) tüm imkanlarınızı seferber ederken, ne oldu da sosyal sorumluluk adına bir organizasyona imza atan, halkın gönlünde taht kuran bu yiğit adamı yalnız bıraktınız.
Talimat mı aldınız bunun için?
Acaba yarın sayın Mahir Ünal’ın yüzüne nasıl bakacaksınız, hangi mazeretlere sığınıp, hangi yalanları sıralayacaksınız.
*
Şimdi size bir soru soracağım!
Acaba, her ne kadar AK Parti MKYK üyesi olsa da, bakan olarak şu an görevde olsaydı, 300 evladımızın sünnet şölenine davet edildiğiniz halde, iki ayak da ödünç alıp koşa koşa Elbistan’a gelmez miydiniz?
Gelseniz ne olurdu? Tabi ki sayın Ünal mutlu olurdu.
MKYK Üyesi Mahir Ünal ve Şule Özdin Ünal’ın oğlu Mehmet Selçuk Ünal ile birlikte 300 depremzede çocuğun toplu sünnet merasimine 5 bina yakın vatandaş yoğun ilgi gösterirken, Elbistan mahşeri bir kalabalığa ev sahipliği yaparken, Maraş’ta ve çevresinde kimse kalmamış iken, insanlar akın akın ilçeye doluşurken, bir sizler eksiktiniz sayın vekiller ve sayın başkanlar.
*
6 Şubat depreminde en büyük acıyı çocuklarımız yaşadı.
Sayın Ünal’ın ifadesiyle, Büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleriyle beraber hızla yaraları sarmaya devam ediyorlar. Evler yapılır, hastaneler, binalar, yollar hepsi yapılır, önemli olan onun içindeki insanın gönlünü yapmaktır, o insanın kalbini kazanmaktır. Bu çocuklarımızın, bu güzel evlatlarımızın geleceğini inşa etmektir.
Bütün bunları bile bile ki sosyal belediyecilik te sizin hizmet akdinizin bir parçası, belki de en önde geleni, buna rağmen katılmaktan imtina ettiniz.
Alanda olanı biteni gözlemlerken, konuşmacıları dinlerken, çocukların mutluluklarına tanıklık ederken, Mahir Ünal’ın yeniden siyasete göz kırptığını fısıldayanlara da olmadı değil.
Zaten siyasetin göbeğinde, MKYK üyesi. Bugüne kadar siyasetin, hizmetin en tepe noktalarında görev aldı, hem ülkemizi, hem şehrimizi, hem de kadim ilçesini layıkı ile temsil ederken, size ne oldu da bu delikanlı, bu yiğit adamı yalnız, öksüz bıraktınız?
*
Aktif siyasete geri döner veya dönmez, bilemem. Karar verecek olan sayın Cumhurbaşkanıdır.
Şunu bilin ve unutmayın ki bir gün yine lazım olabilir; Mahir Ünal bir ekoldür, bir siyasi kıymettir, bir okuldur, bir hafızadır, bir mihenk taşıdır.
Bir gün gelir, mutlaka işiniz düşecektir! En azından birlikte fotoğraf çektirmeyi düşünebilirsiniz!
Tabi güç zehirlenmesine erken bulaşmadıysanız, aşı yaptırmadıysanız!
*
Kimse dört dörtlük değil. Hepimizin de hataları, eksiklikleri, yanlışları olmuştur hayatta. Olacak da.
Yorumlara baktım da, tabi ki eleştirilere saygımız sonsuz, lakin küllerinden yeniden doğan Elbistan’ın evladı Mahir Ünal’a biraz haksızlık edildiğini düşündüm.
'Elbistan için ne yaptı ki?' diye itibar süikastı yapmak, sizi bilmem ama biraz insafsızlık etmişler bana göre!