banner1524
 Birilerinin dümen suyuna gitmeyip, akıntıya kürek çekenleri takdir ederim de, lafı eveleyip gevelemeden dümdüz giden, başını kıçını oynatmayan, yağmur nerede ise tarlayı oraya çekmeyi düşünmeyen, dobra konuşmayı seven, mırın kırın etmeyen, bilgisayarın tuşlarına eyvallahı olmayan, ama başkalarının da fikirlerine saygı duymayı erdemlilik sayan, adama göre değil, doğrulara göre hareket edip yazabilen, kimsenin uşağı, emir eri olmayıp, kendisi olmayı başaranları çok seviyorum.

Hazır kalıp, bildik ve sürekli kullanılan sloganlar, deyimler,  ifadeler ve cümlelerden bıktık, usandık. Basmakalıp fikirlere- reçetelere itibar etmeyenleri kim beğenmez, kim takdir etmez, kim alkışlamaz ki…

*

Yeri gelince muhalefet etmeyi de bileceksin. Doğruya doğru, eğriye eğri demeyi bileceksin. Kimsenin çantasını taşımayacaksın. İnsanları kandırmaktan, aldatmaktan çok ikna etmeyi bileceksin.

Televizyonlarda artıyı eksiyi tartışırken, az olsun benim olsun demeyip, doğru tektir ve değişmeze kuralından hareketle, hadiselere, olaylara, insanlara, tarihlere objektif bakacaksın.

Muhalefete adanan ruhlar beni daime etkiler. Ama muhalefeti de adam gibi yapacaksın. Kırıcı, yıkıcı değil. Bölücü hiç değil. Eleştireceksin. Karşındaki de eleştiriye tahammül edecek. Tahammül sınırlarını aşmadan yazacaksın sen de. Cevap hakkı doğursa bile, mahkeme kapılarına mecbur olmadan adama gibi yazacaksın, siyaset yapacaksın.

*

 Muhalefet etmek için muhalefet yapılmaz. Muhalefet etmenin de biri kuralı, bir adabı, bir onuru var. Belden aşağı vurmayacaksın. Özel hayata girmeyeceksin. Makamı eleştir, amenna! Ama saçına, bıyığına, kalıbına, giydiğine laf etmeyeceksin, edenlere de, ‘sus be ede, yakışmıyor’ diyebileceksin.

Soru soran, sorgulayan, araştıran, edebi hakikat peşinde koşanları kastediyorum tabi ki…

Kaba kuvvete, haksızlığa, kadına kalkan ellere, yalana, iftiraya, asılsız iddialara karşıyız elbette. Ama gerçekleri yazabilen yazarlara,  köşe yazarıyım diyenlere, kendini araştırmacı-gazeteci-yazar yerine koyanlara söylüyorum, gerçekleri tavizsiz sıralayabilenlere, yürekli insanlara değer veriyorum, saygı duyuyorum.

Yüreksizlere kapı kapalı bizde. Ben, şövalye ruhlu insanları seviyorum. Diyeceksiniz ki, ‘be kardeşim, yaşın yetmiş, işin bitmiş. Bu yaştan sonra ne yapacaksın şövalye ruhunu!!’

Ha, arada duracaksın işte. Su eski tastan içilir dostum!

Hangi adayları beğenip beğenmediğime, hangi listeye onay verip vermediğime gelince…

Benim adayım okurlarım. Ben onları çok beğeniyorum.

Oy’um onlara…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527