Pazar günü güzel bir havada oynanan FaturaVizyon Kahramanmaraşspor A.Ş. – Fethiye maçının dakikalarından, gollerinden söz edecek değilim.
Zaten dün yerel gazetelerin tamamında ayrıntılarıyla okudunuz.
Takımımız zor da olsa, son dakikada gelen golle seyirciyi sevindirdi, 2-1 galip gelmeyi başardı.
Ayrıca, Belediyespor’un da deplasmanda Oyak Renault’u 1-0 yenerek, geçen haftaki yengiyi unutturması, taraftarlarına kendini affettirmesi, bu haftanın sporda en mutlu gününü yaşattı.
Ancak BAL liginde mücadele veren iki takımımızdan Beyoğlu ve Elbistan Belediyesporların Elazığ takımlarına yenilmesi, bu sevince biraz olsun gölge düşürmedi değil. Neyse… Dileriz önümüzdeki haftaki maçlarında telafi ederler!
*
Beyoğlu Belediyespor Başkanı maçı seyretmeye gelmiş, girişte kolaylık gösterilmiyor, bastırıyor parayı stada giriyor sevgili Osman Okumuş.
Aynı hadiseyi Şekeroba Belediyespor Başkanı Fatih Mehmet Güneş de yaşıyor.
İkisinin de beldelerine, spora katkısı büyük. Üstelik de Kahramanmaraşspor ve Belediyespor’un altyapısını oluşturacak kalitede takım kurdular.
Ancak gelin görün ki, iki değerli başkana reva görülen muamele, ayıp ve çirkin!
Gerek Okumuş, gerekse Güneş tabi ki verdikleri 10 liranın derdinde değiller, olamazlar da zaten. Ancak kapıda, girişte gördükleri muamele idi onları inciten, üzen.
Biraz daha dikkat edilse, hassasiyet gösterilse, ne eksilir?
Sayın Kabakçı, sevgili il müdürüm, kapıdaki arkadaşları uyarsanız iyi olur.
Bir de, dönerli kapı girişi çok dar. Gördüm, insanlar sığmıyor. 120-130 kilo gelen vatandaşları da göz önünde bulundurmak gerekli. Girişlerde, turnikelerde, üstelik de kalp sorunu olan taraftarların yaşadıkları bu sıkıntının da önüne geçilse iyi olur.
*
Ancaaaaaakkkk… dün ikindi saatlerinde İl Müdürü sayın Kabakçı aradığında, bu meseleyi açtığımda, turnikelerin standart olduğunu, kaçak ve korsan girişleri önlemek için Türkiye’nin her yerinde bu ölçülerde turnikelerin kullanıldığını söyledi. Okey!
Bir başka müjde daha verdi, geçtiğimiz günlerde eleştirdiğim, yakışmadığını söylediğim skorboardların elektronik olarak yapılmakta olduğunu, çok kıska bir süre sonra yerine takılacağını kaydetti.
Teşekkürler sayın müdürüm. Yüreğine sağlık!
*
Gelelim bize, gazeteciler tayfasına…
Maçtan 4 gün önce, yani sevgili SYD Kahramanmaraş Temsilcisi Sermet Çuhadar’ın bizlere gönderdiği uyarı niteliğindeki e.mailler sonrası cepten aradım, maça her zaman olduğu gibi pazar günü de geleceğimi duyurdum, kriz yaşanmaması, akredite olunması hususunda bilgilendirdim. “Tamam…” dedi, teşekkür etti. Ben dâhil, herkes kurallara, talimatlara, yönetmeliklere uymak zorundayız! Çünkü o kurallar bizim için konuluyor neticede. Maça girdik neticede, seyirlik bilet 10 lira, feda olsun! Ancak, her daim sporda otorite saydığım ve kabullendiğim sevgili Akif Arslan’ın da aynı muameleye maruz kalması, alakasız kimselerin basın odasına alınması, sporla uzaktan yakından ilgisi olmayanların dahi SYD bölümüne girmesi çok düşündürücü idi. Sayın Çuhadar maça gelmediği için, bu işi havale ettiği sevgili Cebrail Sarı da sıkıntı çekti. Elinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştıysa da, zaman zaman zor durumlarda kaldı, meslektaşları ile lüzumsuz ve kırıcı tartışmalar içinde oldu. Çuhadar onu yalnız bırakmamalı… Madem bir işi üstlendiniz, hakkını tam vereceksiniz! Sayın Çuhadar, maça gelmeli, bizzat yaşananları gözlemlemeli, gerekli müdahalelerde bulunmalı, suyu getirenlerle, testiyi kıranların bir olmadığını hayata geçirmelidir.
Aksi halde bu curcuna, bu karmaşa sürüp gider! Bu tür basit, küçük krizler büyük sıkıntı doğurur, aman dikkat!
*
Milletvekili gelmişti, MHP Milletvekili sevgili Mesut Dedeoğlu. Aslında Fethiyespor Başkanı İsmail bey arkadaşı olduğu için geldiği söylense de, her ne sebeple olursa olsun, taraftarın arasında maçı izlemesi, destek vermesi güzeldi, beklenmeyen jestti. Tebrikler sayın Dedeoğlu…
Protokol krizinin bir başka yerinde, Fikret Fındık’a bir sandalye bulunamadı her ne ise… Kahramanmaraşspor’un onursal başkanı olarak bilinen ve taraftarın yüreğinde yer edinen, taht kuran sevgili Fikret Fındık’ın da bir sandalye için tartışma içinde olması üzücüydü. Spora, hele hele bu takıma senelerini, emeğini ve cebindeki harçlığı vermiş, zamanını harcamış bir futbol hamalına yapılan muamele, üstelik de misafirlerin göz önünde, yanı başında yaşanması, yakışık almadı. Biliyorum, gördüm, gözlemledim, Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü sayın A.İhsan Kabakçı azami titizlik gösterdi, ilgilendi herkesle, yardımcı olmaya, kurallar ve talimatlar doğrultusunda hareket etmeye çalıştı. Bir koltuk için bu kadar kriz değmezdi. Biraz itidal, biraz sağduyu, biraz daha hoşgörü, meseleyi çözecekti. Çözdü de şimdiye kadar.
*
Taraftar milleti bir âlem, özellikle ilk yarıda yönetime göndermede bulundu, taraftarın dışarıda kaldığını duyurmak için, “Yönetim uyuma, taraftar dışarıda kaldı” şeklinde tezahüratları oldu. Bunu birkaç kez yaptılar.
Tabi yönetim ne yaptı, bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla, taraftar dışarıda da kalsa, kapılar açılmıyor, çünkü gözlemci rapor tutuyor, sahanın kapanmasına kadar gidiyor mesele. Yani işi sıkı tutuyorlar, korsan girişlere göz yummuyorlar.
Hepsi bir yana, gazetecilerin şu akredite meselesi sağlıklı bir yapıya kavuşsa iyi olur!