Şunun şurasında seçimlere iki hafta kaldı.
Haliyle nabızlar da yüksek atmaya, kalpler daha hızlı çarpmaya, tansiyonlar ise tırmanışa geçerken, herkesin kafasındaki soru şu; “Bu seçimin galibi kim olacak!”
Her yerde olduğu gibi, bu seçim çok farklı ve hatta iddia ediyorum, biraz da sıra dışı…
Her seçim öncesi yapılan seçim totoların bir işe yaramayacağını herkes bilirken, şimdi de pazartesi günü şehrimizde olacak olan Başbakan sayın R.Tayyip Erdoğan’ın neler söyleyeceğini merak ediyor insanlar.
Hangi müjdeleri verecek, ağzımıza süreceği bal Anzer balı mı olacak, yoksa içine şeker katılmış çakma bal mı olacak, merak edilen bu…
Anketlere pek güvenmesem, inanmasam da, “fala inanma, falsız kalma!” derler ya, yine de insan takılmadan edemiyor.
Açık ve net olmak gerekirse, MHP eski MHP değil. Çok daha güçlenmiş, rüzgarı arkasına almış, bazı hedef kitleleri peşine takmış, adresini ve menzilini belirlemede sıkıntı çekmemiş, düzgün adayları ile seçmen karşısına çıkmış bir parti, rakiplerin korkulu rüyası olacak görünüyor.
Dulkadiroğlu’nda bu yörenin etkin ismi Mustafa Özsoy ve çevresinin de MHP’ye çalışması, herhalde size çok şey anlatıyor.
Bilinen ve kamuoyunca da kabul gören bir gerçek var ki, MHP bu seçimde büyük sıçrama yapacak. Cemaate yakın bazı sivil toplum kuruluşları, dershaneler ve bazı çevreler, tercihlerini MHP’den yana kullanacakken, AK Parti’nin alacağı oy oranı merak edilmiyor değil.
Hâl böyle iken, gücü ve iktidarı elinde tutan AK Parti, kuşkusuz bu seçim için tüm imkanlarını seferber etmiş. Ekibini, maddi imkanlarını, kurumları vs… Ne varsa hepsi, herkes AK Partiye çalışıyor.
Seçim bürolarında oturacak sandalye bulmak imkansız.
Üstelik de AK Partili milletvekillerinin tam kadro sahada oluşu, güçlü bir ekiple çalışmaları, başbakan sayın R.Tayyip Erdoğan’ın Kahramanmaraş’a gelişi öncesi esnaf ve mahalle ziyaretleri hız kazanırken, sayın Erdoğan’ın özellikle Karabıyıklı’ya, uzun vadede yapılması düşünülen Gaziantep-Kahramanmaraş ortaklığında, bölgesel havaalanı ile, günleredir dedikodusu yapılan, tartışılan hızlı treni gündeme getireceği tahmin ediliyor.
Madoevi’ndeki Maraş-Antep buluşmasını zamanlama olarak manidar bulanlar çoğunlukta. Zamanlaması ne olursa olsun, atılan ilk adımı müspet bulduğumuzu belirtmeden geçemeyeceğiz. Burada siyasi partilerin değil, kentin çıkarları söz konusu. Bu açıdan değerlendirildiğinde, bölgesel ve uluslar arası havaalanı, bu bölge için en elzem ihtiyaç iken, öküz altında buzağı aramak doğru değil.
Ancak sayın Mahir Ünal’ın kahvaltıda, “Maraş-Antep kavgasını bitireceğiz!” sözü yersiz ve gereksizdi. Her ne kadar espri olsa da işin içinde, sanki iki şehir düşman kardeşleri oynuyormuş intibaı verildi ki, şık olmadı.
Büyükşehir başta olmak üzere, ilçe belediye başkan adaylarının da ağzından çıkan şu söz önemli. “Bu seçim Maraş’ın kader seçimi olacak!”
E, vallahi doğru…
Bakalım, 30 Mart sonrası kimin kaderi değişecek, kimler makus talihini yenecek, kimler sevinçten göbek atarken, kimler iki seksene uzanacak, hep birlikte göreceğiz!