banner1524

Siz bunların adına ister Suriye’li deyin, ister Afgan’lı, ister Irak’lı, ister diğer komşu ülkelerden gelen ve adına mülteci denilen göçmen, yani mülteci sayısının ne kadar olduğunu bilmiyoruz. Bilenler de söylemiyor, açıklama yapmıyor.

Ha bilsek ne olacak, bilmesek kaç yazacak!

Benimki de işgüzarlık, boşboğazlık!

*

Hiç merak etmedim, acaba ikamet ettiğim sitede mülteci gözüküyor mu? Biliyorum, çok sayıda Suriyeli dostlarımız, hatta akrabalarımız varken, Türk vatandaşlığına geçen, aşını ve işini bu şehirde, sanayide sürdürürken, katma değer yaratan ve istihdam sağlayan bazı dostların sanayi odasına kayıtlı olduğunu da biliyorum.

Onlar bizim misafirimiz, dostlarımız, akrabalarımız!

Mesele o değil.

*

Başarılı bulduğum bir Bakanımız var. Sayın Ali Yerlikaya. Şırnak’ta vali iken tanıdım, çayını bile içmişliğim vardı, ki 4-5 ay önce de şehrimize gediğinde, Piazza’da esnaf ziyareti sırasında birlikte olmuş, iki kelam etme fırsatı bile bulmuştuk.

İşte, İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya’nın Mayıs ayı başında Göç İdaresi Başkanlığına bir talimatı olmuştu; “Ev eve sığınmacı denetimini yapın. Verilen adreslerde bu kişilerin ikamet edip etmediğini belirleyin. Yapılacak sayıma göre ülkemizdeki sığınmacı sayısında da azalma olup olmadığı anlaşılacak!”

Tamam da, sayın Ali Yerlikaya bu uyarıya, bu talimata neden gerek duydu, izaha muhtaç bir soru, açıklayayım!

*

Organize suç örgütlerine, uyuşturucu kaçakçılarına, terör örgütlerine karşı etkili operasyonlar yapan, onlara göz açtırmayan, halkın huzuru ve rahatı için özveriyle çalışan sayın Bakanın ikamet adresinde iki yabancı uyruklu kişinin ikametgah olarak bulunduğu haberi çıkınca gazetelerde, internet sitelerinde, Göç İdaresi Başkanlığına talimat vermesi boşuna değil.

Talimatta, ev ev denetim yapılması emri üzerine illerdeki Göç İdareleri nasıl bir çalışma içinde, onu bilmiyorum. Biz de merak ediyoruz aslında, şahsım şehrinde kaç mülteci yaşıyor.

Bunun kaçı Türk vatandaşı, kaçı kaçak yaşam sürdürüyor, bilmek hakkımız.

*

Bakanımız sayın Yerlikaya’yı seven, takdir eden birisi olarak bu haberin aslında bir Bakana karşı bir operasyon, bir tuzak mı olduğunu insan düşünmüyor değil. Baksanıza, gazeteci-azar Saygı Öztürk de bu meseleye dair yazısında ‘İçişleri Bakanına tuzak mı kuruldu?’ başlığı altında bir uyarıda bulunmuş, meseleye dikkat çekmiş.

Ne demek oturduğu konutta iki yabancı?

Yoksa dürüst, çalışkan, gayretli Bakanı gözden düşürme çabası mı var. Bütün mesele, ‘Bakan, konutuna bile sahip çıkamıyor!’ dedirtmek mi mesele, mesaj mı vermek bir yerlere, imada ve imaj yaratarak adres tuzağını gündeme getirmek kime ne fayda sağlayacak!

Maksat sayın Yerlikaya’yı yıpratmak, kamuoyu nezdinde küçük düşürmekse niyet, yazıklar olsun! Rabbim bu bakanımızı korusun ve yüceltsin!

*

İşin aslı şu; iki Azerbaycanlı askeri öğrenci, Kara Harp Okulu öğrenci yurdunda kalıyor. Hafta sonlarında ‘evci’ çıkabilmek için adres göstermeleri gerekiyor. Aracılar da ev adresi olarak bakanın konutunun bulunduğu yeri adres olarak yazıyor.

Acaba burada bir kasıt mı var, maksat ne, bilmiyoruz.

Bildiğimiz bir şey var, bu işe aracılık eden kimselerin masum olduğu söylenemez, düşünülemez! Kimler bilerek ya da bilmeyerek bu tezgahın içinde yer aldılar, yakında kokusu çıkar!

*

Nokta koyacak olursam…

Göç idaresinden söz açılmışken bir ‘inat yolcu’ meselesi çıkıyor karşımıza. Sınırlamasından dolayı Türkiye’ye kabul edilmeyen ama ülkemize gelmek isteyen yolcuya ‘inat yolcu’ deniliyormuş, biz de yeni öğrendik.

Ya içeride tutulurlar, ya da ülkelerine gönderilirler.

Yeteri kadar dolduk, içeride yer kalmadı. Bizim inat adamlarla, inatlıkla işimiz yok!

*

NOT: Kadirşinas, beyefendi ve kapıyı çalanların, işi düşenlerin sorunlarını  çözme çabasında olan Göç İdaresi İl Müdürümüz sevgili Orhan Sarı Müdürüme selam ve sevgilerimle…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol