banner1507

Dondurmanın başkentinde, Türkiye ve dünyada dondurma denilince akla kuşkusuz Kahramanmaraş geliyor. Festivalini yapamıyoruz ama dondurma bizim yerli ve milli markamız.

Kimse kusura bakmasın MADO da bizim, Ferah da bizim, Kervan da bizim, Akdo da bizim, Karpedo da bizim, Karmando da.

Başkaları varsa, onlara da eyvallah…

*

Aşağıda okuyacağınız satırlar, bu şehrin evladı, toplumsal duyarlılıklara sahip sevgili Oğuz Bağrıaçık’a ait. Şehir kadar siyaseti ve ticareti de bilen bir insan evladı. Şehrin sorunlarına karşı her zaman duyarlı davranmış, şehir milliyetçiliği konusundaki hassasiyeti tartışılmaz bu dost insan, son günlerde marka ve firmalara yapılan itibar suikastına dair kendi fikri olan satırları paylaşmış sosyal medyada. İlgimizi çekti, dedim takipçilerimiz, okurlarımız da bilgilensin, gerçeklerden haberi olsun istedim.

“Dostlardan gelen ısrar üzerine fikrimi yazıyorum. Herkesin düşüncesine saygım var.

Yıllardır gıda üretici Gıda mühendisi Oğuz Bağrıaçık olarak yazıyorum, hiç bir üretici domuz eti kullanmaz.

Ucuz veya pahalı olması fark etmez, helallik haramdır konusuna girmeye hiç gerek yok.

Yapılan analizinin güvenilirliği doğruluğu analizi alan ve değerlendirenlerin meslek sorumlulukları sorgulanmalıdır.

Ben hiçbir üreticinin domuz eti kullanacağına inanmıyorum. Kim olduğunun önemi yok firmaları şahsen tanımam ama bu senaryoya da inanmam.

Daha sorgulanması gereken o kadar şey varken bunlar sorgulanmazken böyle itibar suikastına inat bugün özellikle gider o mekânda yemek yerim!”

*

Bakanlık denetliyorsa, gerçekten taklit ve tağşiş hadisesi varsa, gerekli cezayı, yaptırımı yapıyor zaten. Fakat görünen ve anlaşılan o ki, birileri sanki düğmeye basmış gibi marka ve firmaları hedef tahtasına kodular.

Bunun son örneğini şehrimizde yaşadık. Dondurmanın başkenti Kahramanmaraş’ta bazı firmalara karşı bir linç girişimi başlatıldı. Kendini gazeteci erine koyan bazıları da ‘elimizde belge var, bize şu kadar para verirsen yayınlamayız, yoksa haber yapacağız!’ gibi iğrenç yaklaşım ve pazarlıkla mesleğin yüz karası olmayı sürdürürken, gerçek anlaşıldı, hedefteki firmaya isnat edilen ve haksız rekabete yol açan belgenin 2021 yılına ait olduğu belli odu.

Ben, sevgili Oğuz Bağrıaçık kardeşimin fikrine katılıyorum. Bugünkü değeri ile ülkenin en büyük köfteci dükkanı, iki kuruşluk çıkar için adını, markasını, firmasını lekelemez, küçük düşürmez. Yaptıysa şayet aklında zoru var demektir!

*

Artık ismini vermemizde sakınca kalmadı, hedefteki Karmando ve Karpedo bu şehrin sektördeki önemli firmaları. Çikolata alıyorsunuz, içinde bitkisel yağ (Palmiye) var, kakaolu ürünler ve pastalar alıyorsunuz, içinde bitkisel yağlar var, içeceklerin içinde varken, bazı sosyal medya hesaplarında markalarımıza ithaf edilen iftiralar güncel değil. 2021 yılına ait bir parti üründe rastlanmış. Ve bu ürünler tedarikli kaynaklı olduğundan tespit ediliyor ve ürünler toplatılıyor.

Bir de neymiş, içinde keçi sütü yokmuş. İnek sütü varmış. Yahu anladık, memlekette inek çok da sütünü nerede bulacaksınız!

Türk Gıda Kodeksinin dondurma tebliğinde yer alan konulara uygun olarak üretilen dondurmalarda, bu tarihten sonra rastlanmayınca, mesele gündemden düşmüşken, yeniden parlatmanın, servis etmenin kime ne yararı var.

Şehre, dondurma sektörüne zarar veriyorsunuz!

Ha, gerçekten hileli ürün kullanıyor, toplum ve insan sağlığı hiçe sayıyorlarsa, varsa, tespit edildiyse, birilerinin dedikodusu, iftirası ve iddiası ile değil, yerinde tespitle doğrulanıyorsa, kusura bakmasınlar, kimsenin avukatı, savunucusu değiliz.

Gelenin keyfi için de geçmişe kalkıp küfredecek halimiz yok!

*

Marka ve firmaların itibarını zedelemek, haksız rekabete yol açmak, firmaya değil sadece, sektöre ve şehrimize yapılan en büyük kötülüktür.

Kim nasıl ve ne anlarsa öyle!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol