banner1524
 Marka şehir olmak için çırpınıyoruz, gayret ediyoruz ya, (aslında şehir bile olamadık, ki büyüğü de eksik kalsın. Hele hele marka şöyle bir kenarda beklesin) ne yazık ki kendi değerlerimize, kendi markalarımıza sahip çıkma konusunda aynı başarıyı gösteremiyoruz.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı sayın Faruk Özlü de söyledi, “Türkiye’nin kendi markasını yaratması ve desteklemesi gerek” diye…

Başka şehirlerde çıkan markaları burada yazmama gerek yok. Ben kendi içimizden, bünyemizden yurt içi ve yurt dışına ünü taşan firmalardan, markalardan söz etmek istersem, bunların başında Piserro gelir. Konfeksiyon sektöründe piyasadaki anlı şanlı giyim firmalarına dahi fason çalışan kendi öz firmamız Piserro..

Örneğin bu şehirde, genellikle dondurma sektöründe yıldızı parlayan MADO bir marka. Çok değil, daha birkaç sene önce Sakarya’dan çıkıp kent merkezine yayılan, kurduğu tesislerle çevre illerin bile ilgisini çeken, yurt içi ve yurt dışında açtığı şubelerle hizmet ve tanıtım ağını genişleten Kervan@Alpedo, yine son senelerde kendinden emin adımlarla zirveye tırmanmaya çalışan AKDO…

Ferah-EDO kendini aşmak istedi ama beklenen çıkışı yapamadı. Oysa bu kente, sektörde en eski ve köklü markalardan. Sıddık İnalbars’a sevgilerimle…

*

Krom metal sektöründe ise dünyaya açılan pencerelerimiz, tencerelerimiz, tavalarımız var, örnek Hacı Hüseyin Dinçer’in sahibi olduğu HAS CEVHER ve Sıddık-Ali Öncülokur kardeşlerin  ÖNCÜ markası, yurt dışında bile müşteri bulan A kalite ürünler iken, acaba bizler bu marka ve firmalara ne kadar sahip çıkabiliyoruz.

Önemli olan yaratılmış, şehrimizi içeride ve dışarıda başarı ve layıkı ile temsil edebilmiş bu markalara devletin nasıl destek olabileceği…

Yoksa devletin işi gücü marka yaratmak değil, yaratılanlara destek olmaktır. Bu da şehrimizdeki siyasilerin çabası, gayreti ve diyalogu ile gerçekleşir.

Olursa tabi. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527